Mavi Salgın

İnsanlar yaklaşık iki asırdır Dünya’nın mevcut dengesiyle oynayıp onu yaşanmaz bir yer haline getirmiştir. Günümüzde de zararlı eylemlerine devam etmektedir.

18. yüzyılın ortalarına doğru gerçekleşen sanayi devriminden sonra Dünya’daki karbondioksit emisyonu %40’lık bir artış göstererek Dünya’nın belki de sonu olarak nitelendirebileceğimiz “Küresel iklim felaketleri” nin başlamasına sebep olmuştur. Bu iklimsel sorunlardan, adını son zamanlarda daha çok zikrettiğimiz, “Küresel ısınma”, “Şiddetli kasırgalar”, “Kuraklık” ve “Buzulların erimesine bağlı olarak deniz ve okyanus seviyelerinin yükselmesi” insanların birtakım önlemleri almamasının sonucu olarak etkisini her geçen gün artırmakla beraber insanların gözünü başka gezegenlere dikmesine neden olmuştur.

Uzun yıllardan beri devam eden uzay çalışmaları sonucunda insanlar, güvenli bir şekilde uzaya gönderilmeye başlanmıştır. Bu denemeler ilk olarak ay yüzeyine yapılmış olsa da zamanla; aya gitmenin insanlık için bir faydasının olmadığı anlaşılmış ve 1980 yıllından itibaren tüm dünya gözünü kızıl gezegene (Mars) dikmiştir. Hedef ilk olarak Mars yüzeyinden parçalar toplanıp

gezegenin iklimi hakkında bilgi sahibi olmaktı, ki olundu, ardından Mars’ın içerdiği yüksek karbondioksit gazları yüzünden insanlık için uygun olunmadığı kanaati getirildi. Lakin NASA haricinde bu yola baş koymuş bir diğer firma ise; Elon Musk tarafından kurulan SPACEX Uzay ve Havacılık şirketidir. Elon Musk , umudunu kaybeden diğerlerinin aksine daha büyük bir umutsuzluğa kapılır fakat bunun sebebi gitmekle bir hayli geç kaldığımız Mars değil, içinde yaşadığımız Dünya’dır. Musk, içinde bulunduğumuz durumun ne kadar ciddi ve tehlikeli olduğunun farkındadır. Mamafih insanoğlu Dünya’ya yaklaşık altı asırdır zarar vermekte, Dünya’nın eski haline gelmesi için tek çözüm zamandır. Yani dünya bir süre kendi başına(yapayalnız) kalmalıdır. Elon Musk, Mars şartlarının ne denli çetin ve insanlık için ne denli imkânsız olduğunu verdiği birçok demeçte anlatır lakin kendisinin amacı “Mars’ı dünyalaştırmaktır.” Kendisinin ofisinin önünde de amacını belirten bir resim bulunmaktadır. Resimde Mars’ın önceki ve sonraki hallerinden oluşur. Önceki hali hepimizin bildiği Mars’tır. Sonraki hali ise masmavi okyanuslardan ve yemyeşil ormanlardan oluşan bir Mars’tır.

Elon Musk, planlarını yürürlüğe hiç vakit kaybetmeden başlayarak Mars yüzeyinde çalışmalar yapıp örnekler toplamaya devam etmektedir. Hatta kısa süre önce Mars’ın doğusunda yapılan kazılar sonucu bir obruk keşfedildi ve bu obruktan “Su” elde edildi. “Su hayattır” yani insanlığın en temel ihtiyaçlarından biri olan suyun varlığı Mars’ın değerini bir hayli arttırarak çalışmaları hızlandırmıştır. Lakin “İnsan her yerde insan.” Daha şimdiden insanlar Mars üzerinden toprak almaya başlayarak işlerini sağlama alıyorlar. Daha da acısı büyük şirketler Mars’ın derinliklerinde çeşitli maden kuyuları olduklarını öğrendikten sonra onlar da bu yarışa dahil olmuşlardır. Her kafadan farklı bir ses çıkmasına rağmen tek bir hedef var: Dünyadan kurtulmak.

Elon Musk’ın amacı bu işten bir kar etmeksizin içinde bulunduğumuz çöplükten bir an önce kurtulup yaşanabilir bir gezegen yaratmaktır. Kendisine bu vizyonu kazandıran bazı önemli isimler vardır. Bu isimlerin başında ise Mustafa Kemal Atatürk gelir. Dört yıl önce ülkemizi ziyaret eden Musk, ilk olarak Anıtkabir’e gider ve burada çektiği fotoğrafı sosyal medya hesabında paylaşır, açıklamaya ise şunları yazar;

3 kırık kaburga

1 delik akciğer

Ve o gene de savaştı

Yurtta barış

Dünyada barış için.

 

(Visited 242 times, 1 visits today)