Mavi Işık Hüzmesi

Mavi Işık Hüzmesi

 

Yine başarısız deneylerimle günü bitirdikten sonra evime döndüm. Hep yakınlaştığımı düşünürken yakınlaşamıyordum. Başarısızlık ardına başarısızlık. Bu yapmaya devam ettiğim deneylerimi yapmayı bıraksaydım da zorluğa düşerdim. Nichia’nın başına sahibinin oğlu geçtiğinden beri benim kullandığım karışımın saçmalık olduğu diğer herkesin kullandığı karışımı kullanmam gerektiğini söylüyordu. Bunları da doğrudan yüzüme söylemiyor, bana mektup ile iletiyordu. Ne kadar onur kırıcı bir durum. Eskiden babasıyla konuşmaya giderken çok rahat hissediyordum, şimdi çekinerek gidiyordum.

Bu durum böyle gitmeye devam etti mektuplar geldi ve ben o mektupları dikkate almamaya başladım. Beni doğru düzgün desteklemeyen şirketim, bana inanmayan çalışma arkadaşlarım, benden araştırmalarda çok daha iyi olan Japonya’daki en iyi araştırma üniversitelerinden birinde çalışan iki profesöre ragmen ben devam ediyordum. Şimdi bırakırsam tüm emeklerimin boşa çıkacağının farkındaydım. Şirketim yüzümden doktoramı da paylaşamıyordum, ona da izin vermiyordu. Elimde tek sahip olduğum şey bana inanmayan birkaç kişi, benim inanç kırıntılarım ve kendimin modifiye edebildiği bir MOCVD reaktörümdü. Bu reaktörü de alıp kullanmak benim için zor bir işti. Eski bir çalışma arkadaşım aracılığıyla almıştım bu reaktörü de. Ancak bana doğru çalışan bir reaktörü kullanma izni vermediklerinden dolayı, tamamen baştan bu reaktörü benim yapmam gerekti. Bu reaktörü tamamlamam benim 12 ayımı almıştı. Bu çalışmalar benim hayatımdan seneler almıştı, doktoramı geciktirmeme sebep olmuştu ve hepsi ne mi için, hiçbir büyük firmanın yapamadığı mavi ledi benim yapmam için.

Bahsettiğim MOCVD reaktörünü ben inşa ettiğimden dolayı nasıl çalıştığını ve ne yaptığını çok iyi biliyordum. Kendim bu reaktörü geliştirebiliyordum da. Amacıma ulaşmaya çok yakındım sadece çok basit bir şey kalmıştı nasıl bu maddeyi daha kaliteli bir kristal hale getirebilirdim. Bunu bulmam çok uzun sürdü. Uzun bir süre boyunca sabah 06.00’da geliyorum akşam 18.00’de çıkıp 22.00’de yatıyordum. Sonra kendim düşünürken bu reaktöre üstten de bir gaz veren bir yer eklersem dediğim sorunun çözüleceğini fark ettim ve hemen reaktörümü buna modifiye etmeye başladım.

En sonunda bu reaktörden elde ettiğim kristali deneyince mavi bir ışık hüzmesi gördüğümü fark ettim. Evet, başarmıştım. Büyük firmaların yapamadığını ben yapmıştım. Ben yaptım, ben! Benim sayemde çalıştığım küçük firma bir kaç yılda dünyaca büyük bir firmaya dönüşmüştü. İşte gerçek ben buydum. Benim başaramayacağım bir şey yoktur. Mavi ledi bulan adam o diğerleri değil ben bulmuştum. Nasıl mı bulmuştum? Kendime olan inancım sayesinde bulmuştum.

(Visited 3 times, 1 visits today)