Merhaba, ben Mars’ta doğan ilk insanım, 2030’da doğdum. Şu an, günlüğümü okuyorsunuz. Günlüğümde her yaşadığım yıldan bir hikaye var. Bugün size 5 yaşındayken aldığım ilk görevi anlatacağım.
Babam bilim insanı olduğu için bana hep görevler vermeye çalışır. İlk görevimi 2035’te aldım. Babam bana etrafı gezdirip değişik taşlar toplattı. Gezinirken açık renkli bir taş gördüm. Babama götürdüğümde, bunun yeni bir kristal olduğunu söyledi. Çok şaşırdım ve aynı anda heyecanlandım, aklımdan onu satıp milyoner olacağımız geçti.
Babama, kristali satıp satmayacağımızı sorduğumda “Hayır, satmayacağız.” dedi. Hayallerim suya düştü. Babamı üç gün boyunca ikna etmeye çalıştım ama yine de işe yaramadı. Sonunda babam, Dünya’daki bir bilim insanına verdi. O bilim insanı, bana kristalin adını koydurdu. Adını “Siliyus” koydum.
Siliyus’u elimde tuttuğumda, sanki beni bir yere götürmeye çalışıyormuş gibi bir hisse kapıldım. Siliyus’un gösterdiği yere doğru yürüdüm ve bir sandık buldum. Sandığı açtığımda değerli mücevherler, altınlar ve değerli eşyalar gördüm. Gözlerime inanamadım, sanki bir rüyadaydım.
O andan sonra babamla birlikte mutlu bir hayat yaşadık.