Benim adım Işıl. Babam bir astronot olduğu için Mars’a gitmesi gerekiyordu. Ancak bir gün haber geldi ve babamın Mars’ta beş yıl kalacağını öğrendik. Bu yüzden ailece Mars’a gitmeye karar verdik. Üç hafta önceden valizlerimizi hazırlamıştık ve uzaya gideceğimiz gün geldiğinde hepimiz çok heyecanlıydık. Rokete bindik, insanlar bize sevinçle el sallıyorlardı. Nihayet uzaya çıktık ve Mars’a yolculuğumuz başladı.
Bir hafta sonra Mars’a ulaştık. Mars’ta oksijen vardı ve uzaylılar da yaşıyordu. Tam yerleşecektik ki uzaylılar bizi tutup hapishaneye götürdüler. Bize, “Burada yaşadığımızı kimseye söylemeyin. Eğer kabul ediyorsanız şu kağıda imza atmanız gerekiyor,” dediler. Hapse girmek istemediğimiz için kağıdı imzaladık.
Mars’ta uzun süre kalacağımız için okula başladım. Birçok uzaylı arkadaşım oldu. Burada oksijen olmasına rağmen havada uçabiliyorduk, bu da bir çocuk için inanılmaz eğlenceliydi. Yeni okulumda uzaylı dilini öğrendim ve ailece uzay dili konuşabiliyorduk. Beş yıl hızla geçti ve dünyaya dönme vakti geldi. Ama ben gitmek istemiyordum, annem de aynı şekildeydi. Babam bizim bu halimize dayanamayarak Mars’ta kalmamıza karar verdi. Çok mutlu olduk ve sonsuza kadar Mars’ta mutlu bir şekilde yaşadık.