Akşam saatleriydi, arkadaşlarımla Kadıköy’de bir marinaya gitmeye karar verdik. Hazırlanıp bütün eşyalarımızı toparladıktan sonra bir gün önceden belirlediğimiz noktada buluşup yola çıktık. Vardığımızda manzaranın güzelliğiyle adeta büyülenmiştim. Cam gibi berrak bir su, gemilerin seslerini bastıran cıvıl cıvıl martı sesleri, güneşin bulutların arasından batışı, havanın şeftali tonundaki turunculuğu büyüleyiciydi. Çevreye bakmaya daldığım için önüme bakmıyordum ve ayağım bir taşa takıldı, tam düşecekken arkadaşlarımdan biri beni son anda yakaladı. Biraz daha etrafa bakındıktan sonra küçük bir tekneyle gezintiye çıkma kararı aldık. Suyun berraklığından içindeki balıkların yüzüşlerini görebiliyorduk. Yosunların aralarından kıvrılışları yüzümüzde bir tebessüm oluşturmuştu. Güneş neredeyse batmıştı. Yarım saatlik bir turdan sonra teknenin motoru yavaşladı ve denizin ortasında bir anda durdu. Başta hepimiz dona kaldık ama sonra panik yapmaktansa yardım çağırdık ve birileri bizi kurtarmaya gelene kadar yükselmeye başlayan ayın oluşturduğu suya yansıyan mehtaba; dalgın, büyülenmiş gözlerle bakmaya başladık.
Bir süre mehtabı izledikten sonra siren sesleriyle beraber kurtarma ekiplerinin geldiğini anladık. Her ne kadar Kurtarıldığımız için sevinsek de o güzel manzarayı izlemeyi yarıda kesmek canımızı sıkmıştı. Sonra aklımıza bir fikir geldi ve marinanın yakınlarındaki plaja gitmeye karar verdik. Plaja vardığımızda içimizi huzur kaplamıştı. Kumun ayaklarımıza değdiğinde hissettirdiği o ferahlık, denizin bakmaya doyamadığımız güzelliği bizi derinden etkilemişti. Kumlara uzanıp ayın güzelliğini izlemeye başladık. hafif bir rüzgar vardı, ne üşütecek kadar soğuk ne de terletecek kadar sıcaktı. İçimizi ısıtan hafif bir rüzgardı. Şehrin ışıkları yıldızlarla beraber parlak bir görüntü oluşturmuştu. Bir süre sonra bir yıldız kaydı. Hepimiz dileklerimizi tuttuk, ortam o kadar huzurluydu ki bir süre sonra gözlerim yavaş yavaş seyrelmeye başladı ve kapandı. Rüyamda o sahilde sabah saatlerinde kumsalda yürüyüş yapıyordum. Etrafı mis gibi bir çiçek kokusu kaplamıştı. Biraz daha ilerledikten sonra küçük çiçekler buldum ve onları kullanarak kendime bir taç yapıp başıma taktım. Sabah gemilerin sesleriyle uyandığımda arkadaşlarımın yanımda olmadığını farkettim. Biraz etrafa baktıktan sonra martılara simit attıklarını gördüm. Beni neden uyandırmadıklarını sorduğumda sıcacık kumların üstünde çok huzurlu yattığım için rahatımı bozmak istemediklerini söylediler. Daha sonra beraber martıları besledik. çok güzel bir akşam geçirmiştim, unutulmazdı. Kahvaltı yapıp dağılmaya karar verdiğimizde arkadaşlarımızdan biri telefonunu bulamadığını söyledi. Herkes etrafına bakmaya, plaj çantalarını kontrol etmeye başladı. Uzun süre aradıktan sonra aklında tekne turunda teknenin içinde unuttuğu geldi, ama artık çok geçti.