Mantıken Murphy Kanunu ve Çekim Yasası

—Lucas n’apıyorsun?

—Yarın sınavın ortasında ne yapacağımı düşünüyorum.

—Sınavı çözeceksin evlat başka ne yapabilirsin?

—Sınav yapamıyorum ağabey

—Nasıl karar verdin

—bir çok kez evde çözebildiğim şeyleri sınavda çözemeyince. Çözemeyeceğimden emin olduğum için pes etmek en doğrusu!

—Anlıyorum. Yani sınavda yapamamanın çalışmamanla hiçbir alakası yok.

Doğrusu bence evren bana oyun oynuyor. Burada bir kötü enerji meselesi var.

—Evrenle aranıza girmek istemem ama çalışsan bir şey değişmeyecek herhalde, öyle mi?

—Evet, kanunu nasıl engelleyeyim, olacağı var da oluyor. 

—Sen bu konuyu bir annemlerle konuş Lucas. Aman çalışayım deyip vaktini harcama sonuçta sınavda evrenin mi yoksa senin mi galip geleceğin belli olmaz(!)

        Lucas evrenin galip geleceği konusunda kararlı. Peki nedir bu evrenle arasındaki olay? Belli ki onun peşini bırakmayan bir durum var. 

         Lucas’ın her anında ve kendinde hissettiğimiz bu negatiflik kulağa murphy kanunu gibi geliyor, olumsuzluk ve talihsizlik olunca birkaçımızın aklına gelen kanunlar. Murphy de bu kanunları yarattırken mühendisliğinde karşılaştığı defalarca hatalı sonuçtan yola çıkmıştır. “Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, illaki ters gider” diyen Murphy sizce bu konuda , gerçekliği olmayan bi fikir mi ortaya atmış yoksa bu kanunların doğruluk payı da var mı?

             Yaptığımız iş, deney, proje gibi sorumluluklarda kusursuz bir şekilde başlayıp bitirmek genel amaçlarımız arasındadır. Umduğumuz şey, sonuca ulaşmaktır. İlk denemede olsa dahi. Fakat deneyerek öğrenilen ve her denemeden sonra bir önceki hatayı yapmayarak ilerlenilen bu süreçte, tamamlamayı umarken karşılaştığımız zorluklar yüzünden bir türlü ilerleyemediğimizi düşünmemiz kimileri için Murphy’nin kanunlarıyla ilişkilendirilir. Fakat mantık , murphy kanunu , çekim yasası ve psikolojinin uyarıcılığı arasında bir çizgi vardır bence. 

         Sonuca ulaşmaya çalıştığımız deneyde karşılaştığımız zorluklar ve olumsuzluklar da aslında bizi sonuca götüren etkenler arasındadır. Böylece olumsuzluk olarak bildiğimiz bu durumlar aslında bize kazanç olarak geri dönmüş olur ve olumsuzlukların olumsuzlukları doğuracağını  varsayan murphy kanunlarını bir çırpıda çürütmüş oluruz. Fakat aynı zamanda bu deneyi yaparken karşılaştığımız onca sıkıntı ve zorluk, bir şeylerin yanlış gitme olasılığından doğmuş ve kanunları doğrulamış olur. Bu şekilde bizi bir paradoksa sokan kanunlar ne kadar her şeyin ters gitmesinden yana olsa da doğru ilerleyen bir deneye de imkansız diyemeyiz ve yaşananlar da vardır. Belki de bu kanunlar aslında sadece olumsuz sonuçların genel adıdır. Bu durumda bu, insana verilen isim gibi olumsuz olasılıkları karşılayan bir ad gibi düşünülebilir.

       Lucas devamlı evrenle bir sorununun olduğunu söylerken haklı mıydı sizce? Ona göre ya gerçekten evren ona karşıydı ya da o, evrene kötü enerji gönderiyordu. Tabii sonuçta çalışmamaktan dolayı olamamasını ya da çok takmaması gerektiğini göz ardı edersek. Çekim yasasınca, düşündüğümüz ve sürekli olmasını söylediğimiz bir şeyin sonuçlanması kaçınılmaz olabilir. Bu durumda bir şey hakkındaki kötü düşüncemizin sonucu kötü yöne çekmesini, iyi düşüncemizin ise iyi yöne çekmesini bekleriz. Yani evrene sinyal göndermiş oluruz ve evren de bunu gerçekleştirerek bize dönüt vermiş olur. Kişisel gelişim kitaplarında da çoğunlukla bahsedilen bu “ kötü düşünürsen kötüyü çağırırısın” düşüncesi bazen bana da yanlış gelmiyor değil. Çevreden alıştığım etkenlerden dolayı bazen olumsuz şeyleri söyleyerek belirtmek yanlış gelebiliyor. 

             Bunların hiçbiri hayatımızı şekillendirmede olayların yönünü değiştirmede bir etken olmayabilir. Çoğumuza da bunların mantıksız geldiği gibi çekim yasası ve Murphy kanunlarının olmadığını varsayarsak elimizde sonuç açısından değişen hiçbir şey olmayabilir. Ve böylece mantığımıza yatan kısım yani ilerleyememizde asıl etkili olanın kendimize karşı yaptığımız psikolojik baskı , dış etkenler ve çalışma eksikliği olduğunu anlayabiliriz. Belki de Lucas’ın bahsettiği evren ile olan meseleleri kafasında oluşturduğu soyut olgunun sonucudur. Böylece ona hayatında rehber olacak şey kendi mantığıdır.

(Visited 566 times, 1 visits today)