16. yüzyılın sonlarına doğru Roma sokaklarında konuşulan konulardan kayda değer bir tanesi zengin sınıfın yeni eğlencesiydi. Tarihin her safhasında kendilerini alt tabakadan ayırma çabası içinde olan varlıklı kişiler, bu sefer öncekilerin hepsinden daha beter bir yöntem bulmuşa benziyorlardı. Her şey değişiyordu artık. Modayı takip etme derdine düştüklerinden midir bu değişim yoksa gerçekten istedikleri bu mudur bilinmez, tüm üst sınıfı bir yenilik telaşı sarmıştı.
Paralarını neye harcayacaklarını şaşırdılar iyice, diyordu Gino. Çılgınlık bu, diye ekliyordu Niccolo. Antonio ise sessizdi. Arkadaşlarının nasıl hissettiği anlayabiliyordu. Önlerinde duran, henüz inşaat aşamasında olan bina; yalnızca “abartılı” sözcüğüyle betimlenebilirdi. Evet, abartılı. Yeni çılgınlığın özeti buydu aslında. Hor gördükleri insanların asla sahip olamayacaklarını bildikleri hayat tarzını yaşamak bir gurur kaynağı olmuştu zenginler için. Üstün olduklarını bu şekilde kanıtlamayı umuyorlardı. Halk içinse durum oldukça farklıydı. “Gülünç” diye tanımlıyorlardı bu yeni akımı.
Gino ve Niccolo bu alışılmadık tarz hakkında ardı ardına espriler sıralıyor, gülüyorlardı. Bu tarzın zenginlerin yeni hevesi olduğundan, kısa süre içinde geldiği gibi gideceğinden bir hayli eminlerdi. Antonio ise bundan şüphe duyuyordu. Tamamlanmamış yapıya bir kez daha baktı.
“Dostlarım, bu karmaşanın sona ermesi umduğunuz kadar kısa sürmeyecek.”
İkili gülmeyi kesip birbirlerine baktı. Arkadaşları neler saçmalıyordu böyle? Antonio devam etti:
— Bu sefer hissediyorum, o kadar kolay sönecek bir heves değil bu.
Gino bir kahkaha patlattı. “Niccolo, sevgili arkadaşımızın sağlığında şüphe duyuyorum.” demesiyle Niccolo da gülmeye başladı. “Hadi ama Antonio, bu düzensiz incileri andıran saçmalığı terk etmeleri en fazla ne kadar sürebilir?”
Var mısın iddiasına, dedi Antonio alaylı bir ifadeyle. “Kaybedene ne olacak?” diye gülerek cevap verdi Niccolo. Antonio’nun dediklerine ikna olmamıştı.
Barok Dönem adı verilen bu çılgınlık 1750’ye kadar şiddetini artırarak devam etti. Uzun yıllar boyunca üst sınıf, zenginliğini bu şekilde gösterdi. Fakat ilk çıktığı zamanların aksine, ilerleyen yıllarda Düzensiz İnciler Dönemi’nin* ortaya çıkardığı eserler, sanat dünyasının klasikleri arasına girdi, toplumun büyük kesimi tarafından beğeni topladı. Nihayetinde, iddianın kazananı Antonio oldu.
*: Barok Dönem adını, Portekizce’de “düzensiz inci” anlamına gelen barocco kelimesinden almıştır.