Magic Hand

‘Bu gün daha sıcak olamaz,yazın ortasındayız ve ben biraz daha güneş altında durursam sucuk gibi kızaracağım’ diye somurttu Kyro.Aslında daha lise öğrencisi ve hayatını kızlara asılarak
geçiren boş bir gençti.Onun için herşey bilgisayar oyunlarıydı,onlar olmazsa hayatının daha sıkıcı olmaması için hiçbir neden yoktu.Bunları aklından geçirirken yakında tabelası hafif pas-
lanmış ve üstünden birkaç harfi düşmüş,küçük market gördü.İçeri girip bir meyve suyu alırsa onun için daha iyi olabilirdi,yoksa gerçekten sıcaktan bayılacaktı.Market serindi,elinde olsa
orda biraz daha kalmak isterdi ama bir an önce yakın arkadaşı Stay’in yanına gitmesi lazımdı.İçeceklerin olduğu bölümü aramaya başladı.Dolabı görünce heyecanla koştu,hemen en sevdiği meyve
suyunu aldı ve parasını ödedi.Marketten çıkarken geç kaldığını farketti,meyve suyunu bir dikişte bitirdikten sonra aceleyle koşmaya başladı.Arkadaşıyla buluşacağı yere vardıktan sonra,ar-
kadaşının onu orda beklediğini gördü.Yanına gitti ve ona fazladan aldığı meyve suyunu verdi.
”Geciktin”Stay’de Kyro gibi sıcaktan baymıştı üstelik hiç mutlu durmuyordu.Bence de kim sıcaktan mutlu olur ki ?
”Üzgünüm,hava çok sıcak olduğu için içecek almak için markete girdim.O yüzden geciktim.”Biryere oturdular ve okul hakkında konuşmaya başladılar.Stay’in tek arkadaşı Kyro’ydu.Onlar aynı
kardeş gibiydiler birbirlerini herzaman korurdular.Özellikle Kyro’nun korunma ihtiyacı çok oluyordu,okuldaki kızlar resmen onun belasıydı.Sohbete iyice dalmışken gölge biryer bulmak için
gezinmeye başladılar,bir ara sokağa girdiler ve şakalaşmaya başladılar.Stay Kyro ile geçirdiği tatilini hatırlamıştı.Kyro istemsiz olarak dondurmacının sevgilisine asılmıştı ve dondurmacı
onları kovalamıştı.Bunları düşünürken önlerinde şiddetli bir rüzgar esti ve onları savurdu.Gözleri açtıklarında karşılarında bir portala benzeyen bir kapı vardı.Kyro ve Stay geriye doğru
adım attılar ve birbirlerine baktılar.’Bu karar belki de hayatımızı değiştirecek.Ya herşeyimizi kaybedeceğiz ya da hayal bile edemeyeceğim bir yaşam süreceğiz’diye aklından geçirdi Kyro.
”Yakından bakmak ister misin dostum?”diye sordu Kyro.Mavi gözleri faltaşı gibi açılmıştı ve rüzgar beyaz saçlarını havalandırıyordu.Stay kafasını aşağı yukarı sallıyarak onayladı,pek
ürkmüşe benzemiyordu.Siyah saçları gözünün önüne düştüğü için Kyro onun şaşırıp şaşırmadığını anlamadı.Kapıya biraz yaklaştılar ve olan oldu…Kapı onları içeri çekti ve anında yokoldu.
İkisi birden avazı çıktığı kadar bağırmaya başladılar ve gözlerini açtıklarında,gökyüzündeydiler.Kyro aşağı baktı ve bir akademi gördü,sonra kafasını Stay’e çevirdi.Sonra korktuğu başına
geldi Stay yükseklik korkusu yüzünden bayılmıştı ve sırtüstü hızla düşüyordu.Kyro ona doğru yaklaştı,sarıldı sonrasında vücudunu siper etti.Tam yere metreler kalmışken gözlerini kapadı.
Gözlerini tekrar açtığında çimenleri gördü sonra etrafına bakınca havada olduğunu anladı.Çok sürmeden yere düştü,etrafına bakınca onları izleyen öğrencileri gördü.Kyro’nun kafası aşırı
şekilde karışmıştı,rüya gördüğünü,bilgisayar oyunu oynarken uyuya kaldığını zannetti.Kendini çimdikledi…Bu bir rüya değildi!Ayağa fırladı ve Stay’i korumak istediğini gösterircesine
kollarını iki yana açtı.Diğerleri hala ona bakıyordu,ta ki aralarından biri onlara doğru yürümeye başlayana kadar.Bu bir kızdı,uzun sarı saçlı,zayıf,deniz mavisi gözleri olan bir kız.
”Demek yeni gelenler sizlersiniz,(o sırada Stay uyanır)hemen size buranın neresi olduğunu açıklayım.Burası başka bir boyut,çeşitli boyutlardan kişiler gelir ve burda ki akademide eğitim
alır.Sizde burda eğitim almaya başlıyacaksınız.Bu arada kendimi tanıtmadığım için özür dilerim ben Mina.”Stay’in başı hala dönüyordu ama o da kendini tanıttı.Kyro hala kıza bakıyordu.
”Çok tatlısın…”Kyro bunu sesli söylediğini farketti ve hemen ağızını elleriyle kapadı.Mina’ya dönünce kızın kızardığını gördü,sinirdenmiydi yoksa utandığından mı?”Şey özür dilerim
ben Kyro,memnun oldum.Ama hala aklım almıyor geri dönmenin bir yolu yok mu?”Kızın suratı hala kırmızıydı,Kyro’ya cevap vermek için ona doğru döndü.
”Burdan gitmenin yolu olsaydı zaten bizde giderdik ama istersen burdan kurtulmak için intihar edenler var eğer istersen anlayış gösteririz”dedi ciddi bir şekilde.
”Zaten o dünyada yaptığımız birşey yok,Stay varsa bende varım.”Aslında ilk dediğini biraz korktuğu için söylemişti,Stay’e döndü ve onaylamasını bekledi.Stay zar zor kendine gelmişti.
”Ee bizi ortalığı kim gezdiriyor?”dedi ve sırıttı.Kyro onun bu halini çok seviyordu,Stay onun için çok iyi bir arkadaştı,onun için çok şey ifade ediyordu.Kyro da ona baktı,sırıttı.
Mina onları alıp akademiyi gezdirmeye,orada hangi sınıfta başlıyacaklarını,kuralları ve sistemi anlatmaya başladı.Kyro zeki olduğu için tanrıya dua etti,anladığı kadarıyla burada beş
sınıf vardı,onlar birinci sınıftan başlıyacaklardı ve sınırlı bölgeyi geçmiyecklerdi ama Kyro’nun aklına birşey takıldı.Sormak için Mina’ya döndü.Bu gerçektende nokta soruydu.
”Mina,biz bu akademide ne eğitimi alacağız?”kız sakincene ve çok sıradan birşeymiş gibi ona cevap verdi.
”Büyü,bu akademinin ismi Magic Hand”Stay bunu duyunca kendini tutamadı ve gülmeye başladı.Anlaşılan ona inanmıyordu ki,Mina elinde bir su topu oluşturdu ve solundaki sütuna fırlattı.
Sütun ikiye ayrıldı!Kyro bir ıslık çaldı ve heyecanlandı,bilgisayar oyunlarındaki gibi büyü kullanabilcekti,bu onun en iyi günüydü.Mina onu görmüş gibiydi,içinden Kyro sırıtınca çok tatlı
oluyor diye geçirdi.’Ben ne düşünüyorum kendine gel Mina”diye içinde kendi kendiyle kavga etti.”Gelin size kalacağınız yeri gösteriyim,geç oldu gibi.Hem buraya alışmanız zaman alacak.”
Kyro pencereden dışarı baktı ve havanın karardığını farketti,yarın için sabırsızlanıyordu.Mina onlara kalacakları yeri gösterdiği zaman Stay ve Kyro’nun ağazı açık kalmıştı,çünkü kalacak-
ları yer bir villa gibiydi ama sadece ikisinin kalabilceği bir büyüklükteydi.Stay çoktan kendi odasını kapmıştı bile.Akşam bulundukları durumu tartıştılar,aradan bir saat geçtikten sonra
kalmaya ve onların huylarına gitmeye karar verdiler.Zaten Kyro’nun orda kalması için büyü yetiyordu,ha birde kızlar vardı tabi.Stay ise sıkıcı hayatını daha eğlenceli yapmak için orda ka-
lıyordu.Çoktan gece oldu,bu gece dolunay vardı.Kyro evin çatısına uzanmış ve evini düşünüyordu,Kyro yalnız yaşıyordu o yüzden endişelendiği birşey yoktu ama evinden kastı kendi boyutuydu.
Acaba orada neler olcaktı o yokken,düşüncelere dalmışken birinin yaklaştığını hissetti.
”Ah,sen miydin dostum.Beni böyle korkutma,anlaşılan sende uyuyamadın”dedi Kyro Stay’e bakarken.
”Kyro sence ailem yokluğumu farkeder mi ?”doğru,Stay’in ailesi yurtdışında yaşasa bile onun bir ailesi vardı.Kyro kolunu arkadaşının omzuna atarak onu teselli etmeye çalıştı.

(Visited 96 times, 1 visits today)