Emre, işinde gücünde olan bir iş adamıdır ve mafya gibi kötü kişilerle iş yapmazdı. Emre arabalara ve futbola çok ilgili hatta bu ilgisini bütün herkes bilir. Emre her sabah 6’da kalkar ve işe gider, her akşam da istisnasız saat 5’de –trafik olduğu zaman gecikir-.
Emre yine her zamanki gibi saat altıda kalkıp işine gitmek için hazırlandı fakat o sabah kendini her zamankinden farklı hissetmişti. Bu basit değişik duygunun önemsiz bir şey olduğunu düşündü fakat bu duygu hiç umduğu gibi küçük bir duygu değildi. Emre kahvaltısını yaptıktan sonra garajına gitti ve arabasına bindi, arabayı çalıştırırken çıkan motor sesine kapıldı ve bütün kötü düşüncelerini unuttu. Emre iş yerine vardığında hemen odasına gitti ve perdeleri kapatıp odasındaki koltuğa uzandı. Emre o kadar çok yorulmuştu ki uyandığında saat 9’du Emre hemen kalktı ve imzalanması gereken evrakları imzalayıp işlerine geri döndü. Emre işlerini erken bitirmişti ve bundan faydalanıp eve gitti. Evine gitme sebebi garajına gidip arabası ile ilgilenmekti aynı zamanda o gün Beşiktaş’ın derbi maçı vardı. Emre garajında arabası ile ilgilenirken telefonuna bir mesaj geldi mesajda havalimanına gelmesi gerektiği yazıyordu ve dipnot olarakta taksi ile gelmesi gerektiği yazıyordu. Emre denilenleri yaptı ve taksiye binip havaalanına gitmek için yola çıktı. Taksiye bindiği zaman bayıltıcı bir darbe yedi ve bayıldı. Emre uyandığında kendini havaalanında buldu ve bulduğu ilk kişiye şu cümleleri söyledi’Her şey çok hızlı gelişti, kendime geldiğimde havaalanındaydım. ‘dedi. Konuştuğu kişi ona elinde uçak biletlerinin olduğunu söyledi. Emre bunu görünce şaşkınlığı giderek arttı. Hemen uçağının hangi peronda olduğuna baktı ve oraya gitti. Perona gittiğinde hostesler onu özel olarak karşıladı ve uçağın en pahalı ve en özel yerine oturttular. Emre bu servisten dolayı hem mutlu olmuştu hem de şaşkın ama buna aldırış etmedi ve uçağın keyfini çıkartmaya çalıştı. Emre uçaktan indiğinde kendini Japonya’da bulmuştu yani en sevdiği araba modelinin üretildiği yerde. Daha sonrasında Emre uçaktan indi ve limuzinle bir grup yarışçı ile beraber buldu. Hemen arabaya bindiler ve “Nissan gtr’ın” üretim yerine gittiler. Emre şu anda kendini bir rüyada gibi hissediyordu ama bütün bu yaşananlar gerçekti. Bu arabanın üreticisi geldikten sonra hepsine birer tane hediye etti. Bunun nedenini açıklayan üretici nedeninin bu araba için onlarla çok fazla iletişime geçmeye çalışıp bu arabaya sahip olmak istediklerini söylemeleriydi. Arabayı aldıktan sonra direk eve dönen Emre artık çok mutluydu ve işine giderken kendini daha mutlu hissediyordu.
