Bir gün telefona bakarken bir mesaj geldi. Bravo 10 000 TL. kazandınız. Sevinçten havalara uçtum, yatağımın üstüne 20 kez atladım. Telefonumdan en iyi arkadaşlarım Burak ve Kerem’e mesaj attım. Portakal Kafe’de buluşacaktık. Ve öyle de oldu.
“Bunu duymaya hazır mısınız? ” dedim onlarda “Eveeet” diye bağırdılar. Hemen arkadaşlarıma olayı ve e-postamdaki mesajı gösterdim onlar da mutluydu. Konum atmalarını istedim. Sonra 5 dakika içinde konum attılar. Konum eski lunaparkı gösteriyordu. Hemen gitmek istedik ama çok açtık. Yemek yemeden yola çıkamayacaktık. Hemen siparişlerimizi verdik. “Bize bir kızarmış tavuk menü, karışık pizza ve orta boy hamburger getirir misiniz ” dedim. Siparişlerimiz 15 dakika içinde geldi ve yemeklerimizi afiyetle yedik. Sonra o konum attıkları eski lunaparka gitmek için bir az yolluk almalıydık oraya bir 3 saatte varırdık.
Kerem markete girdi ve çıktı. Ama ne aldığını göstermedi. Sessizce ” sürpriz “ dedi sonra hemen arabaya binip eski lunaparkın yolunu tuttuk. Arabayı ben sürüyordum. Yanımda Kerem arkamda Burak vardı. 2 saat sonra ilk acıkan ben oldum. “Kerem artık poşete bakabilir miyim? Çooook acıktım. ” dedim. Kerem poşeti açtı ve içinden bisküvi, üçgen peynir ve ekmek çıkardı. En çok sevdiğim peynirdi. Sonrasında herkes acıktı ve afiyetle yolluklarımızı yedik.
30 dakika sonra oradaydık eski lunapark. Ben korkutucu olacağını düşünüyordum ama değilmiş. Lunaparkın tam ortasında 4 adam gördüm birinin elinde çanta vardı. Adamları selamladık ama onlar hiçbir şey yapmadı. Hava kararmıştı. Adamlardan biri çantayı yere fırlattı. Ben çantayı aldım, aslında çanta hafifti ama yine de adamlara teşekkür ettik. Ama adamlar hala tepkisizce duruyordu.
Arabaya doğru yürürken çantayı açtım çanta boştu. Adamlar şokumdan yararlanarak harekete geçti. Bizi kovalıyorlardı! Hepimiz koşabildiğimiz kadar hızla koştuk ama adamlar bizden hızlıydı. Telefonlarımız da arabadaydı. Yani yardım falan çağıramazdık. Biz de parkur yapmaya çalıştık. Ben önümdeki benim yarım kadar olan taşta kong yaptım arkadaşlarım da birkaç hareket yaptı.
Sonra hızla arabaya koştuk, arabaya bindik ama araba hareket etmiyordu. Benzini bitmişti! Arabadan çıkarak bir benzin bidonu aramaya çalıştık. Tabi ki de gizlice. Sonra lunaparkın bize en uzak kısmında benzin bidonunu gördüm oraya koştum ve benzin bidonunu aldım. Benzini arabadaki benzin deposu kısmına döküp kaçtık. “Ucuz kurtulduk” dedim.