Buz gibi bir havada, gecenin karanlığında ailem ve arkadaşlarımla yola çıktım. Kuzey ışıkları hakkında duyduğum her şey beni buraya getirdi. Birçok kişi hayatı boyunca burayı merak eder fakat göremezdi. Biz o gece bu olağanüstü gösteriye tanık olacaktık. Karlar içinde, soğuk ama tatlı bir kasabada gözlerimi gökyüzünden alamadım.
Başlangıçta, sadece hafif renkli çizgiler belirmeye başladı. Zamanla ışıklar arttı, büyüdü ve resmen dans etmeye başladı. Gökyüzü, mor, yeşil, mavi ve sarı renklerle canlandı. Sanki bize özel bir şov hazırlanmıştı. Şaşkınlıktan yerimde kalakalmış, sadece ışıkları izliyordum. Havadaki rüzgar ve sessizlik, bu anı daha da unutulmaz kılıyordu. Bir süre sonra, o muazzam gösteri beni içine çekti. Her şey çok güzeldi; sadece doğa ve biz vardık. Gökyüzünün bu büyüleyici hali karşısında kendimin ne kadar küçük olduğunu fark ettim.
Akşam kaldığım otelde kitap okurken düşünüyordum. Aniden gökyüzünde bir ışık gördüm ve bir ses duydum. Pencereden baktığımda yıldızların kaydığını gördüm. Hayatımın en özel ve heyecanlı anlarından biriydi.
O geceyi, o ışıkları unutmayacağım. Kuzey ışıkları sadece bir manzara değil, bir yaşam duygusuydu. O gece gökyüzü, bana gerçek bir anlam kattı. Şimdi ise bu olay sonucu uzaya ilgim sayesinde karşınızdayım, ben astronot Verda Gül.