Bir yere kadar kusurları görmeyi marifet sayıyor insan evet ama bundan daha üstün bir meziyet vardır ki o da kusurlarımızı yontmak. Bu üstün cümle bize büyük mesaj veriyor ancak bu verilen mesajı alıp işlemek maalesef herkesin harcı olmadığından sadece belirli insanlar harekete geçmeyi başarıyor ama neden herkesin harcı değil?
Bu özlü sözün herkese göre olmamasının nedeni mesajında yatıyor. Verilen mesaj ise “Evet, biz kendimizi sorgulayan, yorumlayan ve eleştirebilen insanlarız ancak eleştiriler ileriye dönük gelişim içindir.” işte bizim sıkıntımız maalesef burada çıkıyor. Biz de toplum olarak eleştirileri kabul etmeyi savunan bir toplumuz ama sadece çalışma hakkında yorum alınmasında farkındalık yaratılması sıkıntı yaratıyor. Her dışardan aldığımız bilgiyi kafamızda işlediğimiz gibi eleştirileri de kafamızda tek tek işlemeliyiz, Beynimizin bir köşesine sandıklamamalıyız. Bunları yapabilmek içinde ufkumuzun açık, zihnimizin uyanık olması gerekiyor. Bu bir insanda sevdiği bir fiziksel aktiviteyi yapmak olabilir, bir insanda sevdiği kitabı bir daha okuyup yeniden yorumlamak gibisinden aktivitelerle kendimizi hep bulunduğumuz noktada veya daha ileriye götürecek şekilde çalışmalıyız. Nedeni ise eğer biz bu radikal önlemleri almazsak bırakın onları işlemeyi onlara karşı kalın bir duvar örmemize sebep olur çünkü bu sefer insanlar tarafından sürekli eleştirildiğimizi ve hiçbir konuda iyi olmadığımızı düşünmeye bizi sevk eder. Bakın şimdi bile aslında ne kadar kolay ön yargı ile yaklaşılabilecek olduğunu fark edebilirsiniz. İşte biz hem bu önemli önlemleri almayıp bir de sadece onları almaya yoğunlaşırsak maalesef düşünce katliamı çıkar. Ancak biz kendimizde önlemleri alırsak bundan sonraki süreç daha kolay olacaktır çünkü bilinçaltınız sizi farklı yönlendirmeye başlayacaktır ve harekete geçmek isteyeceksinizdir. Çünkü siz artık etrafınızda olan bitenle alakalı daha farkındalıklı ve hâkim olduğunuzdan onları kafanızda bir zincir misali birleştirmeye başlayacak sonrasında ise yontarak ortaya heykeltıraşın şaheserini yani heykelini çıkaracaksınız. Bu heykel size öncü olacak, sizleri belki de Aydınlanma Çağı’na kadar götürecek ve her şeye başka bir gözle bakmaya başlayacaksınız. Sonrasında bunu etrafınıza da yaymaya başlayacak ve etkilemeye çalışacaksınız.
İşte böyle böyle koca bir toplumu değiştirebiliriz. İlk başta herkesin harcı olmayan bir şeyde olsa da birçok konuda öncülerimiz olmuş onlar sayesinde biz de bir parçası olmuştuk o tablonun. Bu şekilde bir tablonun daha parçası olabilir ve ortaya yeni bir şaheser çıkarabiliriz. Bunun içinse kişiye düşen fedakârlık sadece sevdiği aktiviteyi yaparak kendini geliştirmek olacak.