Kurumuş Ağzın Kurumamış Hayalleri

       Ağzımdaki kuruluk hissiyle gözlerimi hayatta kalmaya çalıştığım yeni bir güne araladım. Sağıma soluma baktım, gözlerim kardeşlerimi ve annemi arıyordu. Açlıktan ipince kalmış kollarımın yardımıyla ayağa kalktım. Çadırın kapısını aralayarak dışarı çıktım. Gözüme giren güneş ışıklarıyla görmem zorlaşıyordu. Kolumu güneşlik yapıp annemin yanına doğru yürümeye başladım. Annemin sabah kahvaltısı hazırladığını gördüğüm an organlarımı bir mutluluk sardı. Bu sabah özel bir sabah olsa gerek. Annem eline bir tam ekmek almış ve onu beşe bölmüştü. Biri kendine, diğer dördü ise biz dört kardeşe. Annemin yaptığı el hareketiyle kardeşlerimi çağırmaya gittim. Dışarıda oturmuş, oyun oynuyorlardı. Onlara kahvaltı dediğim anda heyecanla yerlerinden kalkıp annemin yanına koşturdular. Onlar annemin etrafına daire şeklinde otururken ben de guruldayan midemle onların yanına oturdum. Elime annemin verdiği bir parça ekmeyi yemeye başladım… 

      Ben ve kardeşlerim doğduğumuzdan beri Liberya’da yaşıyoruz. Kardeşlerimin en büyüğü benim bu nedenle annem birçok görevi bana veriyor. Babam, annem en küçük kardeşime hamile kaldığı vakitlerde bizi terk etmiş. Şimdi ise babamın yapması gereken işleri ben yapıyor, eve ekmek parası getiriyorum. Liberya’nın en işlek caddelerinden olan Broad Caddesi’nde toptan aldığım ucuz fiyatlı eşyaları satıyorum. Bazı zamanlar karşıma iyi kalpli insanlar çıkıyor, bana öğlen yemeği alıyorlardı. Ama genelde ülkemizin durumu da bizim ailemizdeki gibi olduğundan bu olay nadiren başıma geliyor. 

        Kahvaltıdan sonra annemle vedalaşıp satacağım malı aldığım yere doğru yola çıktım. Oraya vardığımda tanıdığım ağabeyden peçeteleri istedim ve elimdeki paramın yarısını uzattım ve peçeteleri aldım. Broad Caddesi’ne doğru yola koyuldum. Oraya vardığımda tıpkı benim gibi orada her gün bir şeyler satan arkadaşlarımı gördüm. Selam verip işime başladım. Yolda araba olursa arabalara, araba yoksa yayalara satıyordum.  Gayet güzel satış yapmaya başlamıştım ki bir an karnım guruldamaya başladı.  Bugün iyi sattığımı düşünüp yemek yiyeceğim zamanlar gittiğim büfeye uğradım. İçeri girdim ve yemek istedim o sırada büfe sahibinin yürek ısıtan sözleri kulağımdan beynime ulaştı: “Bugün bendensin!” Çok mutlu olmuştum. Mutlu bir sesle “Çok teşekkürler.” diyerek yanıt verdim. Boş bir masaya yerleştim ve yemeğimi yedim. Uzun süreden beri böyle yemediğimi hissetmiştim. Anlık gelen enerjiyle büfe sahibine bir kez daha teşekkür edip elimdeki her şeyi satmak üzere caddeye çıktım… 

    Annemlerin yanına geldiğimde elimdeki her şeyi satmıştım. Eve cüzi ama bize yetecek miktarda para getirmiştim. Kardeşlerimin birine paranın bir kısmını verip marketten akşam yemeği için bir şeyler almasını söyledim. Bugün diğer günlere göre çok iyi satmış ve kendimi daha iyi hissediyordum. Düşüncelere dalmışken kardeşim geldi ve hep birlikte yemek masasına oturduk. Duamızı okuyup tabaklarımızdakini yedik. İçimden “İnşallah devam eden günler de böyle olur.” dedim… 

(Visited 60 times, 1 visits today)