Filistin ve İsrail çatışması, küreselleşmenin kötü ve zorunlu bir yüzünü temsil ediyor. Bu çatışma, hem bölgesel hem de küresel düzeyde birçok insanı etkiliyor ve bu durum küreselleşmenin siyasal ve sosyal boyutlarını gösteriyor.
Bu çatışmanın kökeni, eğer bana sorarsanız cahillik ve eski yıllara bağlı olan birkaç dava yüzünden oluyor ve bu çözüm yolunun daha zor ve karmaşık bir hale gelmesini sağlıyor. Ancak çözüm önerileri genellikle barış, adalet ve eşitlik üzerine kurulu olduğu için çok fazla bir çözüm yolumuz olduğu söylenemez.
Bir çözüm önerisi, her iki devletinde yararına olacak bir şey olabilir. Bu, Filistin ve İsrail’in her ikisinin de uluslararası haklara uygun olarak kendi devletlerine sahip olmalarını içerir. Bu çözüm, her iki tarafın da kendi geleceklerini ve nesillerini belirleme hakkına sahip olmasını sağlar.
Bir diğer çözüm önerisi, devlet birleşmesi olabilir. Bu, Filistinlilerin ve İsraillilerin eşit haklara sahip olduğu tek bir devleti içerir. Bu çözüm, her ne kadar zor olsa da hayata geçtiğinde işleyebilecek bir çözüm önerisidir
Her iki çözüm önerisi de kendi zorluklarına sahiptir ve her iki tarafın da kabul etmesi gerekmektedir. Bu hem Filistinlilerin hem de İsraillilerin haklarını koruyan adil ve kalıcı bir çözüm bulmayı gerektirir.
Sözü kısa kesmek gerekirse iki çözüm yolu da iki devletin kararından geçer ve bu kararı uygulayıp uygulamamak maalesef ki bizim karar verebileceğimiz bir şey değildir.