Küreselleşen Dünya

   Küreselleşme, mal ve hizmetlerde sınır ötesi ticaret, teknoloji ve yatırım, insan ve bilgi akışlarının neden olduğu, dünya ekonomilerinin, kültürlerinin ve nüfuslarının artan karşılıklı bağımlılığını tanımlamak için kullanılan bir kelimedir. Ülkeler, yüzyıllar boyunca bu hareketleri kolaylaştırmak için ekonomik ortaklıklar kurmuştur. Ancak bu terim, 1990’ların başında Soğuk Savaş’tan sonra popülerlik kazandı, çünkü bu işbirliğine dayalı düzenlemeler modern gündelik hayatı şekillendirdi.

Antik çağlardan beri insanlar, teknoloji ve ulaşımdaki gelişmelerin sağladığı malları yerleştirmek, üretmek ve değiş tokuş etmek için uzak yerler aradılar. Ancak 19. yüzyıla kadar küresel entegrasyon başlamadı. Yüzyıllarca süren Avrupa kolonizasyonu ve ticaret faaliyetinin ardından, küreselleşmenin bu ilk “dalgası” buharlı gemiler, demiryolları, telgraf ve diğer atılımlar ve ayrıca ülkeler arasındaki ekonomik işbirliğinin artmasıyla itildi. Küreselleşme eğilimi sonunda I. Dünya Savaşı, ardından savaş sonrası korumacılık, Büyük Buhran ve II. Dünya Savaşı felaketinde zayıfladı ve çöktü. 1940’ların ortalarındaki II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD, uluslararası ticareti ve yatırımı müzakere edilen temel kurallar çerçevesinde canlandırma çabalarına öncülük etti ve periyodik gerilemeler ve artan siyasi incelemelerle sarsılmasına rağmen devam eden ikinci bir küreselleşme dalgasını başlattı.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD, karşılıklı olarak kabul edilen kurallarla yönetilen ve çok taraflı kurumlar tarafından denetlenen küresel bir ekonomik düzenin kurulmasına yardımcı oldu. Fikir, refah ve barışı teşvik etmek için birbirleriyle işbirliği yapmak isteyen ülkelerle daha iyi bir dünya yaratmaktı. Serbest ticaret ve hukukun üstünlüğü sistemin temel dayanaklarıydı ve çoğu ekonomik anlaşmazlığın daha büyük çatışmalara dönüşmesini önlemeye yardımcı oldu.

Küreselleşme ticaret konusunda ülkelere fayda sağlasa da, bunun olumsuz yönleri olduğunu unutmamalıyız.

1. Kapitalizmin büyümesi
Bunu engellemek için:
inandığın şeyi söyle,
bankaları kullanma, paranı evinde tut kendi kıyafetlerini, eşyalarını, yemeğini, kahveni kendin yap,
sosyal medya kullanma.

2. Artan sosyal eşitsizlik
Bunu engellemek için bu konu hakkında yasalar çıkarılabilir, toplumdaki insanlara küçük yaştan itibaren herkesi eşit olduğu hakkında eğitim verilebilir.

3. Hayat tarzının batılılaşması
Herkes batı kültürüne ait değil, dünya büyük ve bir sürü kültüre ev sahipliği yapıyor. Bunu engellemek için insanları diğer kültürden gelen insanlara saygılı davranması gerekiyor.

(Visited 114 times, 1 visits today)