Naz çok önemli bir sabaha uyanacaktı. Güneş odasını aydınlatmıştı fakat alarmı çalmamıştı. Naz gözlerini köpeği Tarçın’ın salyaları sayesinde açmış ve uyanmıştı. Naz hızlıca kahvaltısını yapmak için ailesinin yanına koşmuştu.
-Anne: Naz neden bu sabah uyanamadın?
-Naz: Anne alarmım çalmadı.
Naz hemen kahvaltısını yapmış ve bale provasını yapmak için okula yürüyerek gitmişti.
-Öğretmen: Naz neden bu kadar geç saatte geldin? dedi.
Naz öğretmeninden özür diledi ve soyunma odasına gitti. Tütüsünü, bale patiğini giydikten sonra saçlarını topuz yaptı. Aynanın karşına geçip kendine gösteride başarılı olacağına söz verdi. Naz provasını yapmak için sahneye giderken bir ses duydu. Sakın bir adım daha atma diyordu. Etrafına baktığında kimseyi göremedi. Naz çok korkmaya başlamıştı. Parmağının ucuyla bir adım attı ve yere düştü. Sakın bir adım daha atma diyordu bale patiği. Naz duyduklarına inanamıyordu. Bale patiğine eğilerek nasıl konuşabiliyorsun diye sordu.
-Bale patiği: Özel yeteneklerim sayesinde seni sahnede çok güzel bir bale gösterisi yapmanda yardım edeceğim. dedi.
Naz bale patiğine teşekkür etti ve emin adımlarla salona gidip provasını yaptı. balerin öğretmeni bütün öğrencileri topladı.
Bale öğretmeni: Çocuklar herkes toplansın. Birazdan sahneye çıkacağız.
Bale patiği ve Naz çok heyecanlıydı ve gösteri başlamıştı. Sahnede müziğin ritmiyle zıplıyor, dönüyor ve dans ediyordu. Bale patiği gösterinin sonunda Naz’ı bembeyaz bir kuğuya dönüştürdü. İzleyiciler gösterinin büyüsüne kapılmış ve ayakta Naz’ı alkışlamışlardı.