Bir zamanlar küçük bir çocuk varmış. Çocuğun adı Ahmet’miş. Ahmet hayal kurmayı çok severmiş. Kendini hayalinde hep başka kahramanlar olarak görürmüş. Ahmet bir gün evlerinin camının önünde otururken dışarda bir yağmur bulutu görmüş ve başlamış yine hayal kurmaya.
– “ Eğer bir bulut olsaydım küçük bir yağmur bulutu olmak isterdim” diye düşünmüş.
Küçük yağmur bulutu haydi seninle dünyayı dolaşalım. Önce Afrika’ya doğru süzülelim çünkü orada suya çok ihtiyaç var. Gidip hayvanlara bol bol yağmur bırakalım.
Sonra Avustralyaya gidelim çünkü ben koalaları çok merak ediyorum ,bir de kanguruları tabi ki.
Şimdi sırada Asya var, ve Çin Seddi gerçekten çok uzun diyorlar , haydi gidip görelim.
Sonra sıra gelsin Avrupa’ya. İngiltere’de kralı görebilir miyiz acaba?
Amerikaya doğru hızla süzülelim, Amazon ormanlarında timsahlara yağmurla saldıralım.
En son Antartikaya gidelim çünkü orada soğuktan hızla kara dönüşebiliriz. Hemen kutup ayıları ve penguenlere bakıp sıcak bölgelere doğru kaçalım.
– Ahmeeeeet Ahmmeeeet! Diye bir ses duyulmuş.
Ahmet birden irkilmiş ve annesinin sesiyle gerçek dünyaya geri dönmüş. Bir hayalinin daha sonuna gelmiş.
SON