Ben bir kahve çekirdeğiyim. Bir de bakmışsın ki ağacın dalından toplanıyorum. Beni bir sürü arkadaşımla beraber bir kamyonetle götürüyorlar. Kamyonetin camından ağaçları, hayvanları, çimleri ve bitkiler gibi birçok şeyi gördüm. Yolculuk çok uzun sürdü. Bir bakmışım ki bu uzun yolculuk bitmiş. Yolculukta arkadaşlarımla konuşup etrafı izledim, benim için zevkliydi. Yolculuğun sonunda fabrikalarda arkadaşlarımla beraber öğütüldük, paketlendik ve kasalar içinde götürüldük. Afrika’dan İstanbul’a gitmek için hazırlandık. Yolculuğun sonunda İstanbul’a vardık. Orada bizi kamyonetten çıkarıp marketlere verdiler. Her bir paketi başka biri aldı. Aynı pakette olduğum arkadaşlarım ve beni de İdil adında biri aldı. Evlerinde kahve makinasında filtre kahve olarak hazırlandık. İdil, babası ve annesi beni içtiler. İdil mutfağa gitmişti o sırada İdil’in kedisi Luna İdil’in kahvesini içti. İdil geldiğinde kahve fincanı boştu. İdil ve ailesi hep birlikte güldürler.
KÜÇÜK KAHVE ÇEKİRDEĞİ
(Visited 20 times, 1 visits today)