Bir gün küçük bir balina varmış. Kahraman olmak için uçmayı çok istermiş. Annesine hep “Eğer bir bulut olsaydım uçabilirdim!” dermiş. Bir gün hava almak için karaya çıktığında bir bulut görmüş. Heyecanla “Merhaba!” demiş. Küçük bulutta onu “Merhaba!” diye yanıtlamış. Arkadaş olmaya karar vermişler. O gün çok fazla oynamış ve konuşmuşlar. Eve gittiğinde annesine yeni arkadaşından bahsetmiş. Annesi “Benim de küçükken seninki gibi arkadaşlarım vardı, onlarla çok güzel oyunlar oynar, eğlenirdik. Sende yeni arkadaşınla oyunlar oynadın mı?” diye sormuş. Küçük balina “Çok güzel oyunlar oynayıp konuştuk.” diye yanıtlarmış. Annesi, küçük balina yeni bir arkadaş edindiği için çok mutlu olmuş. Sonra birlikte akşam yemeği yemişler. Akşam yemeğinden sonra küçük balina ertesi gün arkadaşıyla neler yapacağını düşünerek uykuya dalmış.
Sabah olunca küçük balina kahvaltısını yapıp bulutla oynamaya çıkmış. Buluta “Ben bir kahraman olmak istiyorum ama uçamıyorum! Keşke bende senin gibi uçabilseydim!” demiş. Bulut, “Senin de benden iyi yönlerin var, sen de çok değerlisin! Mesela bende iyi yüzemiyorum.” diye yanıtlamış. “Oysaki sen çok iyi bir yüzücüsün!” Bunu duyan balina birazcık mutlu olmuş ama hala uçmak istiyormuş. Bir gün daha böyle geçip gitmiş.
Bunun üzerinden birkaç gün geçmiş ve küçük balina denizde gezinirken bir adamın boğulmak üzere olduğunu görmüş. Onu kurtarmak için karaya doğru yüzmüş ve adamı kurtarmış. Böylece onun da bir kahraman olmak için uçması gerekmediğini anlamış.