Merhaba ben Elif. Bugünkü konum Küçük Bir Melek. Melek dediğim aslında bir çocuk. Bugün sizlere bir çocuğun hikayesini anlatacağım. Bu çocuk göremiyor ve konuşamıyor. Bu çocuğun babası onu bir okula göndermek istiyor ama annesi izin vermiyor. Çocuk bir gün kuzeni ile oynarken göremediği için kuzenini boğmak üzereyken babası bu davranışını görünce ona kızmaya başlıyor. Annesi hemen çocuğu almak istiyor ve alıyor sonra diyor ki belki sen görüyor, duyuyor ve konuşabiliyorsun ama o bunları yapamıyor sen onun yerinde olsaydın ne yapardın diyor ve çocuğu alıp gidiyor. Baba yaptığından utanmıyor ve yapmaya devam ediyor. Annesi çocuk için bir öğretmen buluyor. Çocuk kabartma harflerle ve sayılarla yazı yazmayı, okumayı ve işlem yapmayı öğreniyor. Çocuk bir süre sonra öğretmeninden ayrılıyor. Bir gün yemek yerken çocuk masadaki mumu düşürüyor ve masayı yakıyor annesi hemen çocuğu alıyor ve itfaiye çağırıyor. Yangını söndürüyor. Babası bu duruma çok kızıyor. Bu arada ben çocuğun adını söylemedim. Çocuğun adı Elisa. Elisa bu durumlardan sonra evden kaçıyor ve öğretmenini bulmaya çalışıyor. Öğretmeni de aynı onun gibi göremiyor, duyamıyor ve konuşamıyor. Elisa’nın bir arkadaşı var onun adı da Alice. Onunla öğretmenini arıyor ama bulamıyor. Bu arada üniversiteye başlıyor ama o bırakmıyor üniversiteye gitse bile hala öğretmenini aramaya devam ediyor.
Alice ile birlikte bir gün yolda giderken Alice arabayı durdurdu çünkü onun öğretmenini gördü. Hemen gidip Elisa’ya haber verdi ve yanına götürdü. Öğretmeni tek odalı küçük bir evde yaşıyordu. Elisa ve öğretmeninin karşılaşması görülmeye değerdi. Belki onlar görmüyor, duymuyor ,konuşamıyordu ama hisleri hiç öyle demiyordu. Sonra mı? Elisa öğretmeni ile yaşamaya karar verdi. Bu hikaye gerçekten çok üzücü ama sonu mutlu bir şekilde bitti .Çünkü artık beraberlerdi. Ben bu yazıyı yazarken hem üzüldüm hem de kendi halime şükrettim. Görebiliyorken, duyabiliyorken, konuşabiliyorken güzel şeyler yapabilmenin adına. Sizi seviyorum. Bu yazıyı okuyan herkese teşekkürler.