Şatoya kral ve aile ile tanışmaya gittim. Şato o kadar büyüktü ki odaları sayamadım Sarayın dışı pembe renk iken için siyah eşyalarla döşenmişti. Şatonun salonunda 100 tane koltuk vardı. Görünce çok şaşırdım. Hiç böyle büyük bir salon ve bu kadar çok koltuk görmemiştim. Koltuklar mavi renkliydi. Görünce içim açıldı. Hangi koltuğa oturacağımı bir türlü seçemedim.
Kral ve ailesinin yakınındaki bir koltuğa oturdum. O kadar sevimli ve naziktiler ki kendimi o aileden biri gibi hissettim. Kralın yanındaki yardımcılar gelip aç olup olmadığımı sordu. Benim karnımdan gurultu sesleri geliyordu. birlikte kocaman bir masaya oturmadan önce önüme su koydular. O suyu içtim. Herkes bana şaşkınlıkla bakıyordu. Aslında o su içmek için değil el yıkamak içinmiş. Çok utandım. Sonra masaya geçtik. O leziz yiyeceklerden o kadar çok yemişim ki karnım şişti ve uykum geldi. Benim için hazırlanan odaya doğru giderken fark ettim ki tüm yataklar örümcek doluydu. Benim yatağım mavi ve tertemizdi. Oh deyip derin bir nefes aldım. O sırada herkes bana bakıp güldü. Sabah uykudan uyandığımda okula gitmem gerektiğini söyledim. Çevremdekiler bana bakıp kaç yaşında olduğumu ve hangi okula gittiğimi sordular. Bende Beştepe kolejine gidiyorum ve 999 yaşındayım dedim çünkü öyleyim.
Okula gittiğimde olanları arkadaşlarıma anlattım. Bu arada benden kötü kokuların geldiğini fark ettim. Kıyafetlerim çok kötü kokuyordu. Kral ve ailesi ile geçirdiğim bu günü arkadaşlarıma anlattığımda çok şaşırdılar. Siz siz olun tanımadığınız bir yere giderken temiz kıyafetler götürün.
Kralın Şatosunda Bir Gün
(Visited 9.223.372.036.854.775.808 times, 1 visits today)