İnsanoğlu dünyada sadece kendinin var olduğunu, yalnızca kendinin önemli olduğunu düşünür. Fakat gerçek şudur ki, bitki ve hayvanlar da en az insanlar kadar önemlidir. Onlar da bu dünyada yaşayan canlı varlıklardır ve tıpkı insanlar gibi onlar da yaşama hakkına sahiptir. Bu haklarını ellerinden almak ise insanlara düşmez.
Günlük kullandığınız kozmetik ürünleri düşünün. Gün içinde kaç farklı el kremi, makyaj malzemesi, dudak nemlendiricisi ve benzeri kozmetik ürünleri kullanıyorsunuz? Eminim ki birçoğunuzun, özellikle de kızların, cevabı kesinlikle üçten fazla olacaktır. Peki bu ürün, o süslü ambalaja sarılıp marketin reyonlarında reklamı yapılmaya başlanmadan önce ne aşamalardan geçti biliyor musunuz? Kozmetik ürünler sizin cildinize uygun olabilsin diye kaç farklı yöntem denendi? En önemlisi ise, kaç farklı hayvanın canı yandı? Tabii ki de bu ürünün reklamını yaparken size asla bu karanlık yüzlerini göstermezler. Siz yalnızca müzik ve desenlerle süslenmiş renkli reklamları seyredip üründen etkilenir ve satın alırsınız. Farkında olmadan hepimizin düştüğü bir hata ise bu ürünleri alarak korkunç bir oyunun parçası olmamızdır.
11 Mart 2013 itibarıyla, Avrupa Birliği’nde hayvanlar üzerinde denenen her tür kozmetik ve kişisel bakım ürününün satışını yasaklandı. Bu yasak Avrupa Birliği’ne dahil olmayan ülkelerden ithal edilen ürünler için de geçerlidir. Ben bu yasağı sonuna kadar destekliyorum çünkü bazı marketlerin sırf bir ürün test etmek için hayvanlar üzerinde yaptığı testleri oldukça acımasız ve bencilce buluyorum.
2017 yılında birtakım uzmanlar tarafından yapılan hesaplamalara göre bir yılda ortalama 115 milyon hayvan bu cani testlerin kurbanı oluyor. Bu testleri uygulayan marklara baktığımızda aslında çoğumuzun gün içinde ürünlerini kullandığı ve gayet ünlü ve başarılı markalar olduğunu görüyoruz. Bu dehşeti hayvanlara yaşatan veya geçmişte yaşatmış markalardan bazıları: Avon, Burberry, Bobbi Brown, Giorgio Armani, Calvin Klein, L’Oreal, MAC, Max Factor, Neutrogena, Nivea, Yves Rocher, Pantene, Schwarzkopf, Balenciaga, Bvlgari, Michael Kors, Tommy Hilfiger, Veet, Bioderma… Eminim bu saydığım listede gördüğünüz tüm markalar -Oldukça uzun olan bu listenin tamamını görüntülemek için yazımın sonunda belirteceğim linki kullanabilirsiniz*- hepinizin en az bir kez ürünlerini satın aldığı veya “oldukça kaliteli” diye nitelendirdiği markalardan oluşmakta. İşin üzücü yanı ise bizim bu markaları gerçekten kaliteli diye satın alıp ardında nelerin yattığını tamamıyla göz ardı etmemiz.
Kozmetik Ürünümün Hayvanlar Üzerinde Test Edilmediğini Nasıl Anlarım?
Eğer hayvan dostu bir ürün satın almakta kararlıysanız dikkat etmeniz gereken birkaç husus var. Öncelikle ürünün üzerinde hayvan dostu olduğunu belirten bir tavşan logosu arayın. “Leaping Bunny” veya “Beauty Without Bunnies” diye adlandırılan bu tavşan simgesini gördüyseniz eğer bunun anlamı elinizdeki markanın hayvanlar üzerinde deney yapmadığını kanıtlamak amacıyla çeşitli denetlemelerden geçip gerekli sertifikaları aldığına işaret eder.
Bir başka yöntem ise internetteki güvenilir kaynaklardan araştırma yapmaktır. PETA ve Leapingbunny.org siteleri sizin için güzel kaynaklar olabilir. Bu sitelerin arama motoruna istediğiniz markayı girin ve sadece saniyeler içinde hayvan dostu sertifikasına sahip olup olmadıklarını öğrenin. Eğer bu bilgiye herhangi bir kaynaktan ulaşamıyorsanız istediğiniz markanın internet sitesine girin ve oradaki iletişim bilgilerinden yararlanarak kendilerine mail ile ulaşıp bunu muhakkak sorun.
Sonuç olarak, hayvanların da bir canı olduğunu unutmayın. Sizin kadar onlar da yaşamayı hak ediyor. Bu işkenceyi durdurmak sizin elinizde.
*Hayvanları testlerinde kullanan markaların tam listesi: https://dagmedya.net/2017/04/10/hayvanlar-uzerinde-test-yapan-markalar/
Kaynaklar:
https://www.tavsaninpesinde.com/nasl-anlarm
PETA sitesi: https://www.peta.org/
Leaping Bunny sitesi: https://www.leapingbunny.org/