Bir sabah normal bir sabahtı. Sabah üstümü giyinip, kahvaltı yapıp okula gittim. Okulda bir koşu yarışmasına katıldım. O yarışmada iyi koştum ama yarışma kim daha iyi parkur yaparak hızlı koşmaktı.
Bize kaç dakika veya saniye gittiğimizi söylemediler cuma günü törende söyleyeceğiz dediler, biz de tamam dedik. Hepimiz cuma gününün gelmesini dört gözle bekledik. Sonunda cuma günü gelmişti tören zamanı söyledik ve bize dediler ki, “Pazar günü size sonuçlarınız bildirilecektir ve pazartesi günü de madalyalarınız verilecektir.” dediler. Bu sefer de pazar gününü dört gözle bekledik. Öbürsü gün cumartesi günüydü cumartesi günü gün bitmek bilmedi, akşam yatarken bir türlü uyuyamadım. Sabah çok erken kalkıp kahvaltı hazırladım ve ödevlerimi bitirdim öğlen olunca bir telefon çaldı arayan okuldu hemen açtım ve kötü haberi aldım üçüncü olmuşum içimden şöyle dedim: “Başıma bunların geleceğini bilseydim o telefonu hiç açmazdım. “Yarın sabah okula üzgün gittim öyle döndüm annem boynumda madalya görüp neden üzgün olduğumu anlayamadı annem sordu ve ben cevap vermedim ve annem anladı ve bana anlattı bende anlayınca mutlu oldum ve burada hikaye bitti.