Korku… Çoğu zaman bize yaşamı dar eden, bizi kısıtlayan ve hayat enerjimizi sonuna kadar sömürmeye çalışan duygu… Korkunun hayatımızda diğer duygulara göre daha büyük söz hakkı olduğunu söylemeye gerek yoktur zira korkuları yüzünden hayallerini gerçekleştiremeyen, sırf sonuçlarından korktuğu için hayat düzenini değiştiremeyen bir ton insan var. Korku sanki bir hayal dünyası gibidir ; bazı durumlarda var olmayan bir gerçeklikle yaşatır bizi. Ne kadar uzun kalırsak orada o kadar gerçeklik algımız bozulur fakat bir kez girince çıkışı bulamayabiliriz, belki de bulmak istemeyiz çünkü bazen bazı şeylerden korkmak işimize gelir. Bu bize kendimizi kaybettirebilir, aklımızı kaçırtabilir. Korkunun birçok farklı şekli olabilir, kimisi iyi kimisi kötü sonuçlar doğurabilir. Pek fazla korkuyu bir şeyleri deneyimlerken ediniriz ve birçoğu da doğduğumuz andan beri bizimledir. İnsanlığın ilk çağlarından beri böyledir bu herkes için. Peki ya bu hiç böyle olmasaydı yani hayatımızda korku duygusu hiç olmasaydı ne olurdu?
Mesela düşünmeye çalışın bir şekilde insanların içindeki korku duygusunun oldukça kısa bir süre içerisinde çıkarıp atıldığını sonrasında olacak şeyleri tahmin bile edemeyiz. Ki bence fazlasıyla korkunç ve kaos dolu bir yer haline dönüşürdü dünya. Çünkü eğer şu an isteyip de denemeye korktuğumuz ya da bir şekilde yapmamız gereken fakat bir sebepten ötürü yapamadığımız şeyler varsa bunların hepsinin arkasında korku yatar. Biz farkında olsak da olmasak da. İçten içe bizi bitiren bir duygudur ama çok sinsice yapar bunu. Ancak olur da bir gün korku duygusu içimizden alınırsa veya bunu hissedemez hale getirilirsek daha önceden sonuçlarından korktuğumuz için yapamadığımız her şeyi yapabiliriz. En basitinden bir binadan bir diğerine atlamaya çalışmak. Eminim her küçük çocuk bunu belirli bir yaşta düşünüp aklına getirmiştir hatta uçmayı denemeye çalışanlar bile olmuştur ama annelerimiz babalarımız hep düşmemizden korktuğu için bizi uyarıp korumaya çalıştılar bir yere kadar. Ama eğer ne biz ne de ailemiz bu durumdan korkmuyor olsaydı emin olun çoktan atlayıp ölmüştük. Bu da korku duygusunun doğurabileceği felaketlerden sadece bir tanesi… Korku bazen bizi hayatta tutar da diyebiliriz. Çocukken bize bir şeylerden korkmayı öğrettiler aslında hep ister istemez. Sonrasında ise bu bize aşılanan korkuları yenmeyi öğretmeye çalıştılar.
Peki korku aslında ilk nasıl icat edildi ki ? Nasıl bizi bir anda etkisi altına aldı ? Ya da en başından beri etkisinde miydik? Bu birçok kişi için tartışılabilir tek bir cevabı yoktur. Deneyimlerinize ve yaşadığınız yani başınıza gelen olaylar bu soruya olan cevabınızda oldukça etkili olacaktır. Benim fikrimce korkusuz olsak aklımızın almayacağı derecede kaotik bir dünya bırakırdık arkamızda. Herkes korkusuzca birilerini öldürse azıcık (!) büyük bir sorun çıkardı sanki… Hiçbir şey tahmin edilebilir olmazdı. Şu hayatta belirsizlikten daha kötü ne var ki?