Merhaba ben Ela. Ben,arkadaşlarım Ahmet VE çağla ile birlikte drama kulübüne gidiyoruz.
O gün yeniden arkadaşlarımla drama kulübündeydik. Öğretmen bizden bir korku filmi çekmemizi istedi. herkesi gruplar halinde ayırdı. Ben Çağla ve Ahmet ile aynı grup olmuştuk. Arkadaşlarıma bugün bizim evde çekebiliriz dedim, fakat arkadaşlarımın işleri varmış. Çağla’nın keman kursu,Ahmet’in ise futbol kursu varmış. O yüzden cumartesi günü yapmak zorunda kaldık. Sadece 2 gün bekleyeceğim için kabul ettim. Eve gittiğimde ananemlerin de bizde olduğunu gördüm. Heyecanla üstümü değiştirip yemeğimi yedim. Ardından aileme drama öğretmeninin verdiği ödevi anlatıp, onlardan yardım istedim. Türkçe ödevime gidiyorken ailemin bir arada bir şeyler konuştuklarını gördüm ama haberlerden bahsediyorlar diye çok üstünde durmadım.
Sonunda cumartesi gelmişti. Hemen üstümü giyinip mutfaktan cebime bir elma attım. O sırada annem montumu giymemi söyledi ve cebime bir şey koydu. Çağla ve Ahmet’le Atatürk Parkı’nın girişinde buluştuk. Birlikte korku filmini çekeceğimiz yerler aradık. Sevgi Caddesi’nde cebimden bir kağıt parçası düştü. Kağıdı elime aldım. Kağıtta bir adres ve not yazılıydı. NOT: ”Bu adrese gel!” . Adres eski evimizin sokağındaki eski bir villaydı. Hemen arkadaşlarımla oraya gitmek için yola koyulduk. Arkamızda siyahlar içinde yüzünü göstermeyen ve elinde bir kamera olan birisi bizi takip ediyordu. Villaya gittik. Arkama baktığımda o gizemli kişi yoktu. Villanın içerisine korkuyla girdik. Kapıyı açtığımızda birden bir mumya çıktı. Çağla ve ben korkudan birbirimize sarıldık, ama nedense Ahmet korkmadı. Elini mumyaya attı ve üstündeki sargıyı inceledi. ”Bu peçete! Kanıtını gösterebilirim ” dedi ve sargıyı ucundan tutup çekmeye başladı. Mumyanın içinden abim çıktı. Hepimiz gülüp devam ettik.Abim ise koşarak evin yolunu tuttu. Ardından Çağla bir şeye bastı. Ahmet Çağla’nın bastığına bakıp, ‘bu bir göz ”dedi. İkisi de çok korktu. Ama ben gözü iyice inceledim ve arkadaşlarıma bunun göz olmadığını, köpeğimin oyuncağı olduğunu söyledim. Çok rahatladılar ama yan odadan bir kişi geliyordu. Bu bir cadıydı ama pek cadı olduğu söylenemezdi. Çünkü bizim önümüze çıktığı an şapkası düştü ve onun ananem olduğunu anladık. Ananemde bizimle gelmek yerine evine gitti. Biraz daha yürüdük. Yürürken ilgimizi perdeleri kapalı, ampulü patlatılmış bir oda çekti. Hemen içeri girdik. Odanın ortasında bir tabut vardı. Ahmet tabutu açtı ve içinden bir vampir çıktı. Ahmet korkudan bayılacak gibi oldu. O sırada Çağla perdeye doğru yürüdü ve perdeyi açtı. Ahmet’in korktuğunu görünce Çağla ve Ahmet’in korkmaması için bir şeyler ararken bir şeyler fark ettim. Bu vampir sıska değil şişkoydu, yüzünün beyazlığı yoktu ve en önemlisi de pencereden ışık gelmesine rağmen erimemesiydi. Vampire çok dikkatlice aktım ve onun benim dedem olduğunu fark ettim. Arkadaşlarıma söyleyip dedemin eve gitmesini istedim. Dedem villadan çıkarken kendi kendine ”nasıl anladılar” diye söyleniyordu.
Villadan artık çıkmaya karar verdik. O sırada gizemli kişiyi tekrar gördüm. Arkadaşlarıma bu gizemli kişiyi anlatıp ona doğru yürüdüm. Kapşonunu hızlıca çıkardım ve onun annem olduğunu gördüm. Bu sırada Ahmet aynı kişiden bir tane daha olduğunu görüp o da onun kapşonunu çıkardı. O da babamdı. Annem ve babam bize neden böyle bir şeyler yaptıklarını anlattı. Bizde o kamera kayıtlarını alıp okula götürmeye karar verdik.
Pazartesi günü kamera kayıtlarını drama öğretmenine verdik. Öğretmen çok güldü ve şöyle dedi ;”Sizden korku filmi istemiştim ama bu daha güzel olmuş çocuklar.”
Öğretmenimizin hoşuna gitmesi hepimizi çok sevindirdi.
2