İşte oradaydı, çalıların yanındaki yeni boyanmış bankın üzerinde oturuyordu. Nasıl bu kadar zahmetsizce güzel görünebiliyordu? Rüzgârda uçuşan uzun sarı saçları ve sanki belli bir kişiyi bulmaya çalışıyormuşçasına etrafa bakan iri kahverengi gözleriyle orada gördüğüm en güzel kişi gibi oturuyordu. Her zaman öz imajımla mücadele ettim, ancak hiçbir zaman belli bir şekilde, onun göründüğü gibi görünmek için bu kadar çabalamadım ve bu kadar çaba harcamadım. Görünüşü açısından her zaman güzel olduğunu düşünmüştüm ancak onunla kişisel olarak konuşmak için asla kendimi toparlayamadım ama kulak misafiri olmak bana onun egoist bir kişiliğe sahip olduğunu ve görünüşünün ve ayrıcalıklarının oldukça farkında olduğunu söyledi. Bu söylentilerin doğru olup olmadığını hiç bilmiyordum ve bir gün sonunda yalan söyleyip söylemediklerini kendim kontrol etmeye karar verdim. Cuma öğlesiydi ve yemeğini almak için öğle yemeği kuyruğunda bekliyordu, hemen bir tepsi aldım ve endişeyle yanına gittim ve bilerek çarptım, tepkisinden pek emin değildim ama çok tatlı bir gülümsemeyle bana döndü, özür diledim ve o bunu hemen kabul etti ve hatta öğle yemeğinde benimle oturmayı bile teklif etti. Yemeğimizi aldık ve bulabildiğimiz en yakın masaya oturup sohbet etmeye başladık. Şok olmuştum çünkü o kesinlikle çok sevimliydi ve kişiliği de oldukça neşeli ve nazikti ki buna da bayılmıştım. Söylentilerin doğru olmadığına karar verdiğimde omurgamdan aşağı doğru bir rahatlama hissettim. Bir süre sonra daha da fazla konuşmaya başladık ve en iyi arkadaş olduk ve sonunda bunu görebildim. Ve içimden “Benim başaramayacağım şey yoktur!” dedim heyecanlı bir biçimde çünkü gerçekten de hayatımda neredeyse ilk kez böyle bir şeyi başarabilmiştim ve bu olay gereksiz bir biçimde özgüvenimi yüksek bir derecede arttırmıştı. Aradan bir süre geçtikten sonra teneffüs bitti ve ayrıldık, onunla aramızda sadece üç veya dört sınıf vardı ve bende onu görebilmek için dersin her dakikası tuvalet izni alıyordum. En sonunda gün bitmişti ve bu sefer sosyal medyadan ona yazmaya karar verdim, yazdığım an cevap vermişti ve bu sefer de buradan konuşmaya başlamıştık. Uzun saatler boyunca konuşmuştuk ve konuşacak konu hiçbir şekilde tükenmiyordu. Böyle geçen birkaç haftanın ardından sonunda cesaretimi de toplayıp ona çıkma teklifi edecektim çünkü onun da bana karşı bir şeyler beslediğini düşünmüştüm. Öğle teneffüsü okulda yanında oturup konuşma başlattım ve bir süre geçince dayanamayıp söyledi. Yüzüme bomboş bir bakış attıktan sonra kahkaha attı ve beni utanç berici bir şekilde reddetti, bir daha da konuşmak istemediğini söyledi.
Koridordaki Kız
(Visited 18 times, 1 visits today)