Karşınızda Deniz Aytekin ve sevimli dostları Cavaliler King Charles Spaniels. Bu cinsin dişileri, ortalama otuz-otuz beş santim boylarına ulaşabilir. Erkekler ise yine aynı şekilde otuz-otuz üç santim boyuna çıkabilir. Bu köpek için uyumlu, oyuncu, korkusuz, sabırlı ve sevecen diyebiliriz. Aslında kendisi bir av köpeğidir. Onunla oynamak oldukça zevkli ve eğlenceli. İsmini Kral Charles’tan almıştır. İngiliz kraliyet ailesi için karma bir cins olduğu söylenir. Bazen kendisini insan sandığını düşünüyorum.Çünkü, sırt üstü yatar, horlayarak rüyalar görür ve gecenin bir yarısı aniden havlayarak hepimizi hoplatabilir. Kendisi, oldukça iştahlı; ama, mamasından çok bizim yediklerimizi yemek ister. Dibinizde ağlamaklı gözlerle yemek isterse, şaşırmayın.
Bu dostlarla vakit geçirmek kadar seyretmek de keyif verir. Çocuk dostu arkadaşlarım, nasıl mı? gözüküyor. Bir göz atın bakalım.
Bu cins köpekler, ortalama 14 yıl yaşar. Ev yemeğinden vermemeye itina gösterelim. Neden mi? Ev yemeğiyle beslenirlerse, köpeğin ömrü kısalır. Çoğu kişi, bu köpeğin evde beslenebilecek en iyi köpeklerden biri olduğu konusunda hem fikirdir. Benim de, böyle sevimli bir arkadaşım var. İsmi Hera; çok kısa,tek kelimeyle Hera. Hera, ismini Zeus’un karısının isminden almıştır. Tınısı,hem Hera’ya hem bize iyi geliyor.
Dört yaşındaki köpeğim, güzel olduğu kadar eğitimli bir köpek. En sevdiğim cins köpeklerden biri. Hera ilk geldiğinde 3 aylıktı ona tuvalet eğitimi vermek bir hayli zor oldu. Günlerce uğraştık. Evin bir odasını boşaltarak her yeri gazete kağıdı ile kapladık. Her gün bir yaprak gazete alarak alanı küçülttük. Neredeyse on günün sonunda, son gazete parçasıyla bahçeye çıktık. Ve mutlu son tuvaleti geldiğinde dışarıya çıkmayı öğrendi. Zordur köpek sahibi olmak; sabah erkenden dışarı çıkarman gerekir ve akşamları da, ayrıca otel tatiline falan gidemezsin mesela. Özlersin hem de bir yere bırakınca. Her ay düzenli olarak veterinere götürmen gerekir. Çünkü onlar da insanlar gibi hastalıklardan korunmak için aşı olurlar.
Bazı insanların yaptığı kötü bir davranışı irdelemek isterim. Çünkü çok üzülüyorum bu duruma. Bazıları alıp bir iki yıl bakıp köpekleri evlerinden atıyorlar. Ev ortamına alışan hayvancıklar, sokak ortamına adapte olmakta güçlük çekerken bir de sevdikleri tarafından terk edilmenin ızdırabını yaşayarak sokak yaşantısına başlıyorlar. Kapınızı açın,açtıysanız da asla kapınızı kapatmayın. Kalpsiz insanlardan olmayın, samimi ve sevgi dolu olun. İnsanlıkla bağınızı koparmamaya çalışın.