Konuşan Saat

Bir varmış bir yokmuş. Dağların eteğinde küçük bir kasaba varmış. Burada doğup büyüyen bir saat ustası varmış, adı Ahmet Ustaymış. Bir gün Ahmet Usta yaptığı saatlerine bakarken aklına konuşan bir saat yapma fikri gelmiş. Ahmet Usta yapmayı düşündüğü konuşan saatini yapmış ve bu saat onun için çok değerli olmuş.

Mahalledeki gazete satan çocuk avaz avaz ”YAZIYOR YAZIYOR, AHMET USTA KONUŞAN SAAT YAPTI! YAZIYOR!” diye mahallede bağıra bağıra gazeteleri dağıtmış. Kasabada yaşayan herkes çok şaşırmış bu habere. Kimse ustaya inanmamış. Konuşan saat aylarca saatçi dükkanında beklemiş. Aylar geçince ustamızın aklına bir fikir gelmiş ve içinden söylenmeye başlamış:

-” Konuşan saat seni biraz daha değiştirmeye karar verdim. Seni alacak olan kişinin; iyi kalpli mi yoksa kötü kalpli mi olduğunu anlamasını sağlayacak bir saat yapacağım” demiş. Ahmet Usta gece gündüz çalışmaya başlamış.  Bu saatin sahibi eğer kötü kalpli olursa saat dursun demiş. Ve Ahmet Usta bu özel saati yapmış. Bir gün dükkana bir çocuk gelmiş ve saati satın almış. Ama çocuk çok kötü kalpliymiş. Saat çocuğun yaptığı kötülüğü anlayıp duruyormuş. Çocuk sinirlenip saati Ahmet Ustaya geri vermiş.

Çocuk, Ahmet Ustaya;

– ‘’Bu saat bozuk işe yaramaz.’’ demiş.

Ahmet usta :

-‘’İşe yarıyor!! Sen ne kadar iyilik yaparsan saat de o zamana kadar hiç durmayacak.’’ demiş. Çocuk iyilik yapınca saat çalışmış. Çocuk şok olmuş ve bir daha hiç kötülük yapmamış yaptığında da saat duruyormuş. Çocukta saate bakıp özür diliyormuş.

(Visited 27 times, 1 visits today)