Büyüyünce bir mimar olmak istiyorum. Mimar olduğumda ev, alışveriş merkezi, dergi kapağı veya kafe tasarımının yanı sıra bir de çocuk parkı tasarlamak isterdim. Peki bu park nasıl bir park olurdu?
Öncelikle, ben parkları her yaşta seviyorum. Ancak gittiğim bazı parklar daha çok bebek parkına benziyor. Bu yüzden hem küçük yaş grubu hem de büyük yaş grubu için uygun bir park tasarlamam gerektiğini düşünüyorum. Parka birkaç tane küçük, üstü açık ve kısa kaydırak; bir de büyük, uzun ve üstü kapalı kaydırak eklerdim. Küçük çocuklar kaydıraklara merdivenle, büyükler ise parkurlar aracılığıyla ulaşabilirlerdi.
Şimdi salıncaklara gelelim. Salıncaksız park olmaz! Ancak sıradan salıncaklar yerine farklı tasarımlar tercih ederdim. Örneğin, yatılabilen bir salıncak koyardım (bir keresinde Eskişehir’de böyle bir salıncağa binmiştim ve çok sevmiştim). Ayrıca hamağa benzeyen salıncaklar ve gondol salıncak da eklerdim. Hayatımda hiç gondola binmedim ama parkta gondol tarzı bir salıncak görsem hemen koşar denerdim. Bu yüzden bence ilginç tasarımlı bir gondol salıncağı olmayan park eksik kalır.
Şimdi sıra banklara ve çardaklara geldi. Parkın çeşitli noktalarına ebeveynlerin oturması için konforlu banklar tasarlardım. Ayrıca, ailelerin oturup bir şeyler atıştırabileceği ya da etkinlik yapabileceği masaları olan şık çardaklar da eklerdim.
Park tasarımımın her ayrıntısı oval hatlara sahip olurdu. Bu sayede çocukların düşme, çarpma veya yaralanma gibi olumsuz durumlarına karşı önlem almış olurdum.
Tüm çocuklar en güzel parklarda oynamayı hak ediyor. Temiz, güvenli ve eğlenceli parkların çok yakın bir gelecekte her yerde olması dileğiyle…