“İyi şeyler asla konfor alanlarından gelmez. Başarı istiyorsak rahatsız olmaya razı olmalıyız.” sözünün ne demek istediğini anlayabiliyorum. Buradaki düşünce, başarıya ulaşmak için kendimizi konfor bölgelerimizin dışına itmemiz ve risk almamız gerektiğidir. Bu, birçok durumda doğru olabilir çünkü konfor bölgelerimizin dışına çıkmak büyüme ve gelişmeye, kendimi geliştirmeye ve sonuç olarak başarıya yol açabilir. Böyle düşünmek ne kadar mantıklı gelse de bu ifadenin tamamen doğru olmadığını da belirtmek isterim. Çok rahatsız olmak, konfor alanından fazla uzaklaşmak ilerlemeyi ve başarıyı engelleyebilecek stres ve yorgunluğa yol açabilir. Kendine meydan okumakla, stres ve anksiyete hastası olmak arasında bir denge bulmak önemlidir. Gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler belirlemek, bunları daha küçük adımlara bölmek ve yol boyunca küçük başarıları kutlamak, kendinizi bunaltmadan güven ve düzen kazanmanıza yardımcı olabilir.
Ek olarak, başarı çeşitli kaynaklardan gelebilir ve her zaman doğrudan konforsuz bir şeye bağlı olmayabilir. Örneğin başarı, güçlü ilişkiler geliştirmekten, olumlu bir tutuma sahip olmaktan ve zorluklar karşısında dirençli olmaktan da gelebilir. Bunların hepsi başarının önemli yönleridir ve kişinin rahatsız olmasını gerektirmeyebilir. Belki de ihtiyacımız olan sadece elde edilebilir bir prensiptir, bilemeyiz. Kendimizi konfor bölgelerimizin dışına itmek söz konusu olduğunda, bu konuda biraz ince düşünüp doğru strateji bulmak önemlidir. Önceden de belirttiğim gibi belirli ve ölçülebilir hedefler belirlemek ve bunları daha küçük, yönetilebilir adımlara irdelemek, süreci daha az bunaltıcı hale getirmeye yardımcı olabilir.
Başarıya ulaşmak konusunda çok önemli bir etken olduğunu düşündüğüm bir de özgüven var doğrusu. Kendimizle barışık olup kendimize az da olsa güvenirsek başaramayacağımız şeyin olmadığını düşünüyorum. Genellikle işyeri batan insanların aklında hep “Ya batarsa!” düşüncesi olmuştur ve işlerini de bu kaygıyla yürütmüştür. Yani diyeceğim o ki, batacağı yoksa bile batar o şirket! Güven ve realist hedefler olmadan yürümez o başarı, biraz gerçekçi olmak gerekiyor. Aksiliklerle veya engellerle karşılaştığımızda, cesaretimiz kolayca kırılabilir ve “konfor” bölgelerimize geri çekilmek isteyebiliriz. Ancak, bu deneyimleri başarısızlıklar olarak değil de daha çok tecrübe olarak değerlendirirsek hem bizim için daha rahatlatıcı olur, hem de gelecekte yapılması muhtemel olan hataların daha az yapılmasına olanak sağlar.
Sonuç olarak konfor alanınızdan ne kadar uzaklaşsanız da başarınızı etkileyecek olan birçok faktör vardır, yani hedefinize ulaşamamanız sizin elinizde olmayan bir şey de olabilir. O an ülke genelinde yaşanmış bir olay bile etkileyebilir bunu, ve sizin performansınızın tam en tepede olduğu noktada ufak bir zamanlama hatası yüzünden beklediğiniz kadar başarılı olamayabilirsiniz.