Akşamın alacasında, mahallenin sakinliği çökmeye başlamıştı. Sokak lambaları henüz yanmamış, evlerin perdeleri hafifçe sallanıyordu. Ben, kedinin tıslayarak kaçtığı sesi duyduğumda, içimde garip bir endişe belirdi. Dışarıya adım attığımda, kedinin kaçtığı komşumuzun kapısına doğru koştuğunu gördüm. Bir an için tereddüt ettim, ardından onun peşinden sokağın köşesine varıp durdum.
Kedimiz, küs olduğumuz komşumuzun kapısının önünde belirdi. O hızla kapının altından kaybolmadan önce son bir kez bana baktı. Ardından kapı aniden açıldı ve içeriden tuhaf bir koku dışarı sızdı.
Kedimi çok seviyordum ancak o koku ve kapının arkasındakini bilmemem tereddüt etmeme neden oluyordu. Yine de kedime olan sevgim korkularımı yendi.
Kapıyı çaldım ancak hiçbir cevap alamadım. Tuhaf koku ise giderek yoğunlaşıyordu. Kedimin sesini duydum. Tüm gücümle kapıyı iterek içeri girdim.
İçeri adım attığımda, gözlerimi korkuyla açtım. Etrafta kimse yoktu ama kedimin sesi üst kattan geliyordu. Kendimi savunmak için bir bıçak aldım ve üst kata çıktım. Yavaşça ilerledim, ışığı açmak için duvarı aradım. Bir ışık huzmesi bulduğumda, odanın ortasında komşumuzun yere yığılmış bedenini gördüm. Parçalanmıştı.
Korku ve endişeyle adımlarımı hızlandırdım. Ona doğru koştum, fakat bir şeylerin yolunda gitmediğini anladım. Elini uzattığımda soğukluğunu hissettim. Hızlıca nabzını kontrol ettim, ama bir şey hissedemedim.
Birden gözlerim, odanın köşesinde duran eski bir sandığa kaydı. Sandığın kapağı hafifçe aralanmıştı ve içinden tuhaf bir ışık sızıyordu. Onun içinden kedimin sesi geliyordu.
Bir an için tereddüt ettim ancak bu kedimi kurtarmama engel olmadı. Sandığın kapağını açtığımda, içinden duman gibi bir şey yükseldi. İçinden öldüğünü bildiğim herkes çıktı. Komşum, dedem, ninem ve kuzenim. O an kedim sandığın arkasında saklanan bir yavru kedi ile önüme atladı. Kedi komşuma aitti. Bir anda sandığın için bir el çıktı. En sevdiğim arkadışımın eliydi bu. Bilekliği, yüzüğü ve uzun parmakları. O sandığın içinden yavaş yavaş çıkarken ben kedimi korumak için o ve yavru kediyi kucağıma alırken arkadaşım sandıktan çıktı. Ancak yüzü garipti. Arkadaşımı bir parazit ele geçirmişti.
O anda her şey açıklığa kavuştu. Her şey bir parazitin oynuydu. Komşum 1 yıl önce ölmüştü. Onu gerçekten kedim eve girip yavru kediyi alınca odasında parçalanmış halde bulmuştum. Kedim ise yavruyla beraber salonumuzda yatıyordu. Ben de bir labovatuardaydım. Arkadaşımın parazitlendiği ortaya çıkmıştı ve ben ise bildiklerimi anlatmak için buradaydım. Sanırım parazitin gözüne fazla baktığım için böyle bir rüya görmüştüm. Günün geri kalanında bana sorular soruldu ve eve gittim. Uzun bir hayat geçirdim.