Hepimizin ilkokul yıllarında bize sürekli örnek gösterilen bir “komşu çocuğu” olmuştur. Hani şu hepimizin sinir olduğu, derslerinin en kötü zamanının bile sizden iyi olduğu, her dönem takdir alan komşu çocuğu. Hatırladınız değil mi? Şimdi intikam zamanı…
Belki de düşündüğünüzün aksine altın günlerinde teyzelerin dilinden düşmeyen başarılı çocuk olmanız için bir kağıt parçasına veya üç basamaklı notlara ihtiyacınız yoktur. Resim, şiir yarışmalarında alacağınız okul, il, bölge ya da ulusal dereceler, spor müsabakalarında kazandığınız madalyalar, fuarlarda elde edeceğiniz başarılar o “komşu çocuğuyla” rolleri değişmenizde etkili olacaktır. Misafirliğe gidildiğinde karşı taraftan gelecek “Bizim oğlan da matematikte okul birincisi…” diye başlayan cümleyi anneniz “Benimki de geçen gün şiir yarışmasında Türkiye ikincisi oldu.” şeklinde kestiğinde göğsünüz kabaracak, “komşu çocuğu” ve ailesinin de yüzlerinde hafif bir allık ortaya çıkacaktır. Peki, komşuları def ettiğimize göre sıra geldi daha büyük problemlere.
Öncelikle resim, şiir, spor, müzik, bilim gibi “yan” dallara vakit ayırmak derslerinizi oldukça etkileyecektir. Bu aktivitelere zaman ayırmak size 21. yüzyıl becerileri kazandıracak olsa da notlarınızı bu aktivitelerin yanında ortalamada tutmak bile büyük çaba gerektirir. Düzenli olarak robotik yarışmalarına katılan biri olarak, yarışmalarımın yanında notlarımı yüksek tutmayı başarabildiğim söylenemez. Ama size iyi bir haberim var! En azından kazanacak notları aldığınız sürece özel liseler ve üniversiteler bu tip aktiviteler için hatırı sayılır burslar veriyor. Bu listeye bizimki de dahil. Okulumuzda spor sanat gibi aktivitelere burs verildiği gibi bir de dijital beceri bursu var (http://www.bestepekoleji.com/burs-politikamiz/).
Bu ek aktivitelerinizin size bir dezavantajı daha olacaktır. Mental ve fiziksel yorgunluğun peşinizi bırakacağını düşünüyorsanız o kadar emin olmamanızı tavsiye ederim. Ben mi? Ben, özellikle büyük ön hazırlık gerektiren yarışmalardan önce hep hasta olur, yarışma yaklaştıkça stres olup “Bu son yarışmam, bu da geçsin kendimi nadasa bırakıyorum.” Havalarına girer ama daha bu yarışma bitmeden yenisine adımı yazdırırım. Ama her zaman buna değer, belki sonuç değil ama süreç.
Ve unutmayın ki bundan otuz sene sonra lise ikinci sınıftaki matematik notunuzu hatırlamayacaksınız ama katıldığınız yarışmalar hep sizinle olacak. En keyiflisi de yarışmada edindiğin bir arkadaşında seneler sonra başka bir yarışmada karşılaşmaktır. Arkadaşlıkların, anılarız, öğrendikleriniz, başarılarız, mağlubiyetleriniz, düşüşleriniz, kalkışlarınız her zaman sizinle olacak ama bir matematik formülü hafıza çöplüğünün derinlerinde bir yer bulacak kendine.