Özgürlük nedir? Sizce bizler özgür bireyler miyiz? Bana göre özgürlük tek bir şey değil ve maalesef hiç birimiz özgür değiliz.
Düşünmek, söylemek, düşündüğünü söylemek, istediğini yapmak, istemediğini yapmamak, sokaklar, müzikler ve daha niceleri… Bunlar bizim özgürlüklerimiz ama kaç tanesini rahatça, korkusuzca yapabiliyoruz ya da kullanabiliyoruz? Hepimiz biliyoruz ki neredeyse hiçbir şeyi özgürce yapamıyoruz. Maalesef içinde bulunduğumuz dönemde bazı kişilere yalakalık yapmadan özgürce davranamıyoruz. Özgürlüğün zorluklarını bile köleliğin sakinliğine tercih ederim ama maalesef ben de diğer herkes gibi bir köleyim.
Çoğu kişi kendisini özgür sanar ama herkes birilerinin kuklasıdır. Üstümüzdeki insanlar bizleri ticaret malzemesi olarak görürler. İnsanları sabahın köründe uyandırıp, zar zor iki lokma bir şeyler atıştırtarak o iğrenç trafiğe mahkum bırakıp saat ortalama sekizde iş yerine getirerek yüzlerce insan üzerinden milyonları kazanırlar ve kazandıklarının çok çok ufak bir kısmını da çalışanlarına verirler ve minnettar olmalarını beklerler.
Devletler halklarını çalıştırır, birazcık para verir ve verdiği paraların fazlasını vergi olarak geri alır. Aldığı vergileri de ne yaptığını söylemez ve bazı kişiler de “ Ne vergisi kardeşim? Biz halk olarak devlete bakmaya mecburuz, o vergilerle bize hizmet ediyor devlet.” der ve bu söylediği şeye de tüm benliğiyle inanır. Halk devlete bakmaz, devlet halka bakmakla yükümlüdür. Ama devletler-daha doğrusu devleti yönetenler- halklarına köleymiş gibi davranıp, kazandıkları parayla –aslında devletin olan para- keyiflerine bakarlar ve buna rağmen halkın büyük bir kısmı hala aynı kişileri seçmeye devam eder. Söylediğimiz şey üzerimizdeki insanlara dokunursa cezalandırılırız ama o üstümüzdeki kişilerin akrabaları, yakınları hatta onlara yalakalık yaparak onlarca suç işleyen insanlar cezalandırılmaz.
Okullar ışık gördüğü çocuklara bir miktar burs verir, o çocukları bir robotmuşçasına çocuğun mental sağlığını umursamadan sadece gelecek odaklı çalıştırırlar. Çocuk eğer bir şey başarırsa bunu her yerde gösterirler ama çocuk yapamıyorsa çocuğu okuldan aldırırlar. Böylece okul dışındaki diğer veliler de dünyanın en iyi okuluymuş gibi çocuklarını o okullara yazdırır ve okullar daha çok öğrenci toplayıp daha çok para kazanmış olurlar. Ama sorsan üstümüzdekilere herkes özgürce yaşıyor derler.
Görünüşe göre bedenlerimiz hür ama ruhlarımız birer köle gibi satın alınmış durumda. İğrenç bir düzen var ve herkesi bu düzene uymaya zorluyorlar. Bu düzene uymayanlar da sistemin dişli çarkları arasında paramparça oluyor. Hiç kimse, hiç kimseden farklı değil; ne Sivas’ın bir köyünün imamı, ne köklü bir Alman ilaç firmasının sahibi, ne o firmanın bir çalışanı ne de bir öğrenci. Hiçbir insanın başkasının özgürlüğüne el koymaya, kölesiymiş gibi kullanmaya hakkı yok. Günümüzdeki üstü kapalı kölelik de sadece yıllar öncesindeki köleliğin modern versiyonu. Özgür olabilmek için, insanların özgür olabilmesi için elimdeki her şeyi veririm. Eğer ileride özgür olamayacaksam şu an ölmeyi tercih ederim.