İnanışlar insanları köleleştirir mi, özgürleştirir mi?
İnanışlar insanların düşünce biçimine göre şekil alır veya buna sebep olan yetiştirilme şekline göre, inanışların insanları belli bir noktaya kadar özgürleştirdiği doğrudur, bu özgürleştirici din tarihsel olaylarda da yansımıştır. İslam dininden örnek verecek olursak Hz. Musa’nın Mısırda ”İsrailoğulları” olarak bilinen kavimi kölelikten kurtararak onları özgürleştirmiştir fakat farklı bir açıdan düşünecek olursak aslında Hz. Musa İsrailoğullarını köleleştirmekten kurtarırken aslında kendi topluluğuna köle yapmış olmuyor mu? insanlar neden illa ki bir inanışı seçmeli. ”Mısırda kalırsam oranın kölesi başka bir topluluğa gidersem de oranın kölesi olurum” diye düşünmek zorunda kalıyor Hz. Musa’nın İsrailoğulları’nın Mısır’daki köleliğine son veren mücadelesi; Hz. İsa’nın aynı İsrailoğulları’nın bir köleleştirme aracına dönüştürdükleri Yahudilikten yeniden özgürleştirmesi aslında bir kısır döngü değil mi? insanlar her seferinde sürekli yine yeniden bir dinin kölesi olmak zorunda mı? Kendi dinlerinde yapmaları gereken kalıp görevleri veya yapılması gerekenleri illa yapmak zorundalar mı? Dinde yapılması gereken her şeye uymalı mıyız ? Bence değiliz. Örnek olarak: İslamiyet de beş vakit namaz kılmak, bir ay boyunca her gün oruç tutmak, içki içmemek bunları yapmasak dinimizde kötü bir insan mı oluyoruz yani. Ben her gün beş vakit namaz kılmayıp ancak her gün Allah’ı anıyor ona şükrediyorsam, bir ay boyunca her gün oruç tutmuyor fakat aç insanları doyuruyorsam. Günah mı işlemiş oluyorum ben. İçki tüketiyor olmama rağmen kendime aileme sevdiklerime ve çevreme bir yanlış yapmıyor onları sevip sayıyorsam fakat içki içtiğim için günah işliyor olmuş oluyorsam bu beni özgürleştirir mi ,yoksa köleleştirir mi? Çok sevdiğim bir yazar Paulo Coelho’nun ”Simyacı” adlı kitabından bir parça vermek istiyorum size ”Kötülük” dedi simyacı.. İnsanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır. Bir çok insan var ki sadece sevap işlemiş olmak için insanlara zorla ve gönülsüzce yardım eden. Din, din insanları korur kollar kendilerine bir yol bulmalarını sağlar ancak siz bu yolda eliniz gözünüz bağlı yürümeyin eğer taşa takılıp düşerseniz suçu kendinizde ararsınız buna izin vermeyin. Hegel’in ‘Hukuk Felsefesi’nin Eleştirisi eserinde Marx şöyle der: ”Din, insan kendi çevresinde dönmediği sürece, insanın etrafında dönen hayal ürünü bir güneştir.”
inanışlar sizi ne köle yapar ne de özgür kendi özgürlüğünüzü köle yapmakta; kendi köleliğinizi özgür yapmakta sizin elinizde çıkarın artık at gözlüklerinizi.