Taşındıktan sonra herkes için iki ihtimal vardır. Ya yaralarını temizleyip yeni bir hayata başlar ya da kendine yeni yaralar açar. Ben ikinci takımdayım. Anlatmaya başlayayım..
Kocaman bir ev ,ıssız bir mekan ve korkunç anılar. Bunların hepsi taşındığımız yerdeydi. Eski evimden ayrılmamın nedeni yangındı. Annemin arkadaşı sayesinde bir kaç gün içinde buraya taşındık.
İlk bahçeye adımımı attığım anda içime bir ürperti geldi ve aniden demir kapılar kapandı. Eskisi gibi…Eskiden burada yaşardık amcamlarla. Biraz eskilerden bahsedeyim ,başta korkunç anılar demiştim. Babam ve amcam küçüklüklerinden beğridir burada yaşıyorlarmış. Dedemin ve babaannemin vefat ettiği günden itibaren ikisi bu evde kalmaya başlamış. Ve ben küçükken buradan taşınmışız. Ablamın bana anlattıkları kadarıyla size anlatayım. Onun dilinde anlatmaya başlayım.” Akşamın geç vakitlerinde yatağımda uyurken küçük fısıldama sesleri duydum. Kuzenim bir kızla konuşuyordu ama çevrede kimse yoktu. Yatağımdan kalktım ve kuzenimin omzuna dokunduğum an kuzenim çığlık atmaya başladı. Bütün ev başımıza toplandı ,bir tek amcam ve babam yoktu. Annemler beni odadan çıkarmıştı ama ben onların kapısını dinledim. Kuzenim o kadar korkunç şeyler söylüyordu ki. O günden sonra evde her şey değişti. Adeta bir hapishane oldu. Ama tek farkı burada suçlu biz değildik .En azından ben öyle sanıyordum. Eve o kadar katı kurallar geldi ki en basit kurallardan biri hiç kimse bir kapıyı kapamadan diğerini açamaz. Her şey tam bir ay yani 13 Aralık gecesi tekrar değişti. Yeni değişikliklere daha alışamazken daha kötüleri geldi. 13 Aralık gecesi evde bazı takırtılar duydum ve dışarı çıktım. Evet, kuralları çiğnedim ve dışarı çıktım babam ve amcam bir çukura bakıp konuşuyorlardı ,konuşmaları çok tehtitkardı. O çukurdan çıkmana izin vermeyeceğim dedi babam ama oradaki kız sesini duyamadan amcam ve babam bir şey duydu ve oraya yığıldılar. Tam oracıkta vefat ettiler.”
Evet aslında bu yüzden o uğursuz evden taşınmışız ama geri döndük. Hala kuzenlerim oradaydı. Hala aynı kurallar ama geldiğimde öğrendiğim şey çok garipti ,kuzenlerimin o günden sonra ışığa ve güneşe duyarlılığı başladı.Bu yüzden perdeler her zaman kapalı tutulacakmış. Ve bir kaç kural daha…
İlk birkaç gün hiçbir sıkıntı yoktu aslında .Her şey gayet normaldi,en azından o evden beklenecek kadarıyla. Ama ablamın anlattığı o korkunç şeyleri ben de yaşadım. Ama çözümünü buldum, ben bu evde ne annemi ne de ablamı kaybedemezdim. Belki kuzenlerim kabullenmiştir ama biz kabullenemezdik !Ben de o kuyuya gittim ve kuyunun derinliklerindeki ruhani varlıkla konuştum.
- Nasıl senden kurtulabiliriz?
- Benden kurtulabilmenin tek yolu, bıraktığım ip uçlarını bulup dediklerimi yapmak.
Konuşmamız bu şekilde tek cümlelik bir çözüm ama bu kadar kolay olmamalıydı .Biraz düşündükten sonra bir ses daha geldi “Kolaydan başlayalım ;o odanın içinde,oda onun içinde” Ve yüksek sesli bir kahkaha.
Hemen eve girdim ve aynanın karşısına geçtim iyice aradım.Çerçevesine kadar herşeye baktım ve ümitsizce yere çöküp “sen kimsin ?” dedim.Aynadan cevap alacağımı düşünmüyordum. Sadece bana elini uzat dedi tam uzatırken ablam geldi ve aynaya girerken beni gördü. Korku çığlıklarını duyabiliyordum. Hemen annemin yanına gitti ve olanları anlatmaya fırsat bulamadan annem olayı anladı bile.
Hemen bir ip ve birkaç materyal getirdiler ve çıkartmaya çalıştılar. Arkadaki kadın sesi duyuldu “Ben hiçbir şey çıkarsız yapmam.Bulmacaları bulacaksın, bulamazsan buradan beni çıkartacaksın” dedi. Ağlayarak ona karşımdaki aynaya baktım ve acınacak halime gördüm.Ve bir anda babamın söyledikleri aklıma geldi “Umidini kaybedenin kaybedecek başka bir şeyi kalmamıştır.Bu yüzden ümidini asla kaybetme evlat. “
Bütün bilmeceleri teker teker çözdüm ve oradan çıktım. Evet ben kazandım…
Şimdi bütün durumlarımız düzeldi o evden çıktık .Annem ve ablamla çok mutluyuz.Her şey şu an çok güzel ,ne kadar çok sıkıcı olsa da.