Kitap Okumanın Toplum Üzerindeki Etkileri

Kitaplar bireyin hayal gücünü, empati kabiliyetini ve bakış açısını geliştiren bir araçtır. Kitap okumamaksa insanın ruhsal ve zihinsel gelişimini kısıtlayan bir engeldir. Ama okumamanın etkilerini sadece okumayan kişi değil, bütün bir toplum hisseder.

-Kitap okur musunuz, Bay Anderson?

– Okumuyorum. Eksikliğini de hissetmiyorum.

– Ama biz hissediyoruz.

“Ölü Ozanlar Derneği” romanında yer alan bu diyalog, kitap okumanın bahsi geçen bireysel ve toplumsal boyutlarının sorgulanması için güçlü bir mesaj niteliğindedir. Bay Anderson, okumamanın eksikliğini hissetmediğini söylerken aslında bilinçsiz bir cehalet içindedir. Montaigne’nin söylediği gibi, “Okumak, ruhu yüceltir” ve okumayan Bay Anderson, okumanın insanın ruhunu yücelten pek çok niteliğinden ve deneyiminden mahrumdur. Kitapların bahşettiği duygusal derinliğe sahip olamayan Bay Anderson, kendi dar dünyasına mahkumdur.

Öte yandan, kitapta geçen “Ama biz hissediyoruz” ifadesi, Victor Hugo’nun “Bir kitap bir milletin geleceğini şekillendirebilir” sözüyle ilişkilendirilebilir. Kültürün ve bilginin taşıyıcısı olan kitaplar, toplumu her daim ileriye taşıyan bir araçtır. Toplumdaki bireylerin okumaması kolektif bir etki yaratacağı için toplumun kültürel ve entelektüel zenginliği, okumayan kişi sayısı ile orantısal olarak düşüşe geçecektir. Kitapta geçen bu cümle, bilginin yalnızca bireysel bir güç değil, aynı zamanda toplumsal bir sermaye olduğuna da vurgu yapar niteliktedir.

Konfüçyus’un söylediği gibi, “Eğer bir insan okumuyorsa, hiçbir şey öğrenemez; eğer insan öğrenemiyorsa, hiçbir şey anlamaz.” Kitap okumayan bir kişinin yalnızca edebi yönü sınırlı ve zayıf olmakla kalmaz. Okumayan kişi, okumamanın eksikliğini hayatın bütün alanlarında hisseder. Öte yandan, okuyan kişiler, hayatlarının her alanında daha bilinçli ve donanımlıdırlar ve karşılaştıkları sorunları daha iyi analiz ederler ve etkili çözümler bulurlar. Toplumda okuyan bireylerin varlığı, toplumun genel refahını arttırır.

Edebi eserler aynı zamanda toplumsal değerlerin ve ahlaki normların aktarıcısı niteliğindedir. Toplumu ve bireyi daha erdemli ve adil bireyler olmaya teşvik eden eserler, toplumsal değerlerin kuşaktan kuşağa aktarılmasına ve korunmasına yardımcı olur.

Sonuç olarak, “Ölü Ozanlar Derneği” kitabında yer alan diyalog, kitap okumanın bireye ve topluma mahal ettiği eksiklikleri çarpıcı bir şekilde gözler önüne seren ve okuyanları eleştirmeye ve düşünmeye yönlendiren bir niteliğe sahiptir. Kitapların sağladığı, insanın iç dünyasından başlayarak bütün bir topluma yayılan aydınlanmayı vurgulayan diyalog, kitabın yalnızca bir bilgi kaynağı olmakla kalmayıp aynı zamanda duygusal ve entelektüel zenginliğin temel yapı taşı olduğunu da okuyucuya hatırlatır.

(Visited 26 times, 1 visits today)