“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” Teknolojiyi belki de daha iyi açıklayacak bir söz daha söyleyemedi insanlık. Bunun yanında değişmeyen bir diğer şey ise güvenlik problemi oldu. Bu günümüzde öyle bir duruma geldi ki insanların kişisel bilgilerinin ele geçirilmesi artık can güvenliğinden bile önemli hale geldi. Üstelik sadece insanların verileri tehlikede değil. Siber saldırı sonucunda devletlerin gizli bilgileri sızdırılabiliyor. Bizlerin ise bu tehlikeden habersiz bir şekilde, koşulsuz şartsız güvendiğimiz pek çok sosyal medya şirketi bilgilerimizi 3. Şahıslara satabiliyor. Bu ticaret sadece kişisel bilgilerin paylaşılması dışında birey de güvensizlik duygusunu da bilgilerin paylaşılmasına artı olarak da sosyal hayatımızda da rahatsız bir biçimde oldukça etkiliyor.
2016 ABD seçimlerinde yaşanan ve herkesin duymuş olduğu Facebook skandalı bu örneklerden sadece bir tanesi. Facebook o dönemki seçimde yaklaşık 50 milyon kullanıcısının ilgisini 2014 yılından beri Cambridge Analytica şirketine sattığı ortaya çıktı. Bu durum ABD seçimlerindeki etkisi açıkça görüldü. Verilerin Donald Trump lehine kullanılması elbette seçim çalışmalarını buna göre şekillendirmelerine yardımcı oldu. Bu sayede doğru bir seçim politikası izleyerek başarılı oldular. Bu seçimde kaybeden ise 50 milyon seçmen oldu.
Kişisel bilgilerin korunması yönündeki yasalara rağmen Facebook gibi şirketlerin bu şekilde veri satışı yapması yasaların geliştirilmesi ve herhangi bir açık olduğunda yaptırımların arttırılması yönünde adım atılması için bir işaret niteliğindedir. Bu adımın atılmaması durumunda insanlığın bir özelinin kalmayacağı hatta 3. şahıslara satılan bilgilerle bir insanın hayatının alt üst olmasını tetikleyecek durumların olması yönündedir. Adresimiz, kimlik bilgilerimiz, TC kimlik numaramız ve daha nicelerinin başka mecraların satılması bir tarafa yarar sağlarken diğer tarafa olduğundan belki çok çok daha fazla zara göstermektedir. Güvenlik problemi aşılmadığı takdirde sadece sosyal medya platformlarına değil, insanlığa olan güven sıkıntıları da artacak bu da insanlığın yok olması yönünde de etkisi olacaktır. Güruhun biri birine güvenmemesi ne kadar da acınası bir durumdur. Bu durumun sonuçları sadece bunlarla da sınırlı değil, sosyal medyada ki bu güvenlik sorunu özellikle toplumun genç-ergen kesiminde tramvatik, mental problemleri de beraberinde getiriyor. Güvendiğimiz mecralara verdiğimiz kişiler bilgilerimizin 3. şahısların teknik hareketlerle ‘hack’ adını verdikleri yöntemi uygulayarak sızdırılması, ele geçirilmesi bireyde güvensizlik duygusunu gün yüzüne çıkararak günlük hayatımızda da etkisini gösteriyor. Kulağa alışılmışın dışında bile gelse güvenerek paylaştığımız bilgilerin korunmaması 3. Şahsıların bu bilgilere kolaylıkla erişebilmesi farkında olmasak da rahatsız hissetmemize sebep olur ve sosyal hayatımızda da etkisini gösterir.
Sosyal medyaya verdiğimiz kişisel bilgilerin korunmaması durumu gerek siyasi gerek sosyal anlmada insanoğlunu gereğince etkilemekte ve etkilemekte devam etmektedir. Bu sosyal medya mecralarının üzerinde çalışması ve bu soruna bir çözüm bulması şart olmuştur.