Kişinin Hedefi mi, Toplumun Hedefi mi?

İnsanlar, doğdukları andan itibaren toplumun bir parçası olurlar. Toplum, bireyin düşünce yapısını, değerlerini ve davranışlarını şekillendiren bir etken olarak ön plana çıkar. İnsanın karakteri, benliği bir nevi toplum ve çevresindeki etkenler sayesinde oluşur ve gelişir.

Toplumun kendi içinde belirlediği kurallar, bireyin seçimleri üzerinde belirleyici bir rol oynayabilir. Örneğin, belirli bir meslek ya da sosyal statüye ulaşma amacındaki birey, toplumun beklentileri doğrultusunda hareket etmek zorunda kalabilir. Toplumu tatmin etme çabası bunun nedenlerinde biridir. Aile ise bireyin ilk sosyal çevresini oluşturur. Kişinin düşünce yapısı, tutkuları bu çevre içerisinde ortaya çıkar. Aile içinde edinilen değerler, bireyin kişisel hedeflerini belirlemesinde etkili olabilir. Ailenin kültürel mirası, bireyin kariyer seçiminden yaşam tarzına kadar bir dizi kararını etkileyebilir. Aile bağları, bireyin motivasyonunu şekillendirir ve başarıya ulaşma sürecinde destekleyici bir rol oynar. Fakat bazı anlarda aile kişinin istek ve arzularını bir kenara bırakıp kendi çıkarları için güya desteklemeye başlar. Kişinin amacına ulaşamaması da bu nedenlerden kaynaklanabilir.

Sistem, ekonomik, politik ve sosyal faktörleri içerir. Ekonomik koşullar, bireyin eğitim olanaklarına, iş bulma şansına ve genel olarak yaşam standardına etki eder. Politik yapılar ise bireyin sosyal hakları ve özgürlükleri üzerinde etkilidir. Bu faktörler, bireyin hedeflerine ulaşmasını kolaylaştırabilir ya da zorlaştırabilir. Ancak, bu faktörlerin baskın olmadığı durumlar da vardır. Bireyin kendi çabası, azmi ve kararlılığı, toplumsal ve sistemsel sınırlamalara meydan okuyabilir. Örneğin, tarih boyunca birçok başarılı insan, toplumun beklentilerine karşı gelerek ya da sistemin dayattığı sınırları aşarak hedeflerine ulaşmıştır.

İnsan, doğduğu andan itibaren kendisine koyulan veya kendi koyduğu hedeflere ulaşmaya çalışır. Görev 1: Okuma-yazma öğren, başarıyla tamamlandı. Görev 2: İyi bir meslek edin, hayatını kurtar, başarıyla tamamlandı. Kişi bu görevleri ve hedefleri bazen sadece kendi kendini motive ederek tamamlayamaz. Bu sırada da devreye aile girer. Ailemiz ne yaparsak yapalım bizi desteklemek, düşmemizi önlemek için arkamızda olurlar. Hedeflerimize ulaşmaya çalışırsak bize yardım ederler. Aynı şekilde toplumumuz da insanına desteği hiçbir zaman eksik görmez, hep arkasında yıkılmaz bir bina misali dimdik durur. Fakat bazen yıkılmaz denilen bina bile yıkılabilir. Bizi hayal kırıklığına uğratabilir. Güvendiğimiz dağlara kar yağdırabilir. Bu nedenle kişi bazı anlarda arkasındaki ailesi bile olsa kendi bildiği yoldan ilerlemelidir.

Sonuç olarak, toplumun, ailenin ve sistemin bireyin amaçlarına ulaşmasındaki etkisi oldukça büyüktür. Ancak, bireyin kendi çabası, iradesi ve kararlılığı da bu denklemde önemli bir yer tutar. İnsanlar, kendi hedeflerine ulaşma sürecinde bu faktörleri dengeleyerek, kendi özgün yollarını bulabilir ve başarıya ulaşabilirler.

(Visited 4 times, 1 visits today)