Kısaca İzafiyet Nedir

Sizden bana bir fizik denklemi söylemenizi istesem bana büyük ihtimalle şu cevabı verirsiniz: “E=mc²”. Bu meşhur denklem kendisi kadar bilinen bilim insanı Albert Einstein’ın keşfidir. Einstein bu denklemi “Görelilik (İzafiyet) Teorisi”nde bulundurur. Dünyada büyük ses getiren bu teoremin kısaca açıklaması sorulan Einstein, şu cevabı vermiştir: “Elinizi bir dakikalığına sıcak bir fırının içine sokun, sanki bir saatmiş gibi gelir. Güzel bir kızla bir saat kadar zaman geçirin, bir dakikaymış gibi gelir. İzafiyet budur.”. Bu cevabın ne anlama geldiğini anlamak için yüzeysel de olsa görelilik teorisini anlamamız gerekiyor.

 

Isaac Newton, fiziğin babalarından biri olarak kabul edilen büyük bilim insanıdır. Zamanı için çığır açıcı keşifler yapan Newton’un yasaları yaklaşık iki yüz yıl boyunca sorunsuz bir şekilde fiziği açıklamakta yeterli olmuştur. Fakat fiziğin ilerlemesiyle beraber elektromanyetik gibi alanlarda Newton’un yasaları bunları açıklamakta yeterli olamadı. 1905’te ise Einstein’ın özel göreliliği ile bu problemler çözülmüş oldu ve Newton fiziği yavaş yavaş yerini Einstein’ın fiziğine bırakmaya başladı. Newton ışık hızına yakın hızları açıklayamasa da Einstein tüm gözlemcilerin ışık hızını aynı ölmeleri gerektiğini savundu. Bu da E=mc² denklemi, ışık hızının %90’ıyla yol alan bir cismin durağan kütlesinin iki katına çıkması fakat cismin asla ışık hızına ulaşamayacağı çünkü böyle bir durumda kütlesinin sonsuz olması gerektiği gibi birtakım bilgileri ortaya çıkardı. Einstein’ın teoriyle alakalı sorulan soruya verdiği cevap ise göreliliğin uzay ve zaman kavramlarına getirdiği yeni anlayış ile alakalı: eşzamanlık yoktur. Yanı mutlak zamandansa her gözlemcinin ölçtüğü zaman farklı olabilir. Örnek verecek olursak aynı yaşta, tıpatıp birbirinin aynısı ikizlerden biri uzaya ışık hızına yakın bir hızda giderse; dünyadaki ikizinden daha genç olarak gelecektir. Çünkü uzayda ne kadar hızlı hareket ederseniz zaman sizin için o kadar yavaş akacaktır (bu yavaşlama “Lorents Faktörü” ile hesaplanabilir). Bu örnek ise Einstein’ın verdiği örnek gibi gündelik hayata entegre edilmiş basit bir anlama aracıdır.

 

Özetle görelilik teorisi karmaşık gözüktüğü kadar basittir. Einstein’ın dünyanın fizik bilimine bakış açısını değiştiren bu teoremi uzay ve zaman gibi birçok konuya yeni bir anlayış getirmiştir. İlginç bir şekilde bu teorem her ne kadar “makro dünyayı” açıklasa da “mikro dünyayı” açıklayamaz. Fakat mikro dünyayı ise “Kuantum Teorisi” açıklar. Aslında kuantum teorisindeki ilerlemelerin çoğunda Einstein’ın çalışmalarının rolü olsa da Einstein’ın kendisi “Tanrı zar atmaz.” Diyerek bu teoremi çoğunlukla reddeder. Bu iki teorem kendi dünyalarını çok iyi açıklasalar da kuantum makro dünyayı, görelilik ise mikro dünyayı açıklamakta başarısızdır. Hatta bu ikisini birleştiren teoreme ise “Her Şeyin Teorisi” adı verilir. Her ne kadar böyle bir teori günümüzde var olmasa da alternatifleri (sicim teorisi gibi) bulunmakta ve gün geçtikçe bu alandaki çalışmalar artmakta. Kim bilir, belki bir gün bugün kabul ettiğimiz çoğu doğrular gelecek fiziğinde yanlış görülecektir!

(Visited 10 times, 1 visits today)