Bu sene yaz tatilimi Kırgizistan’da geçirdim.Heyecanla başlayan Ankara-İstanbul aktarmalı ve Bişkek’e varana kadar 9-10 saat uzun yolculuğunun ardından nihayet annemin memleketindeydim .Bu sene benim için farklı geçti çünkü bu gelişimle artık 11 olduğum için her şeyin farkında ve merak eden bir turist gibiydim. Kırgizistan Orta Asya’da olan bir ülke. Bu ülkenin komşu ülkeleri: Kazakistan,Özbekistan,Tadjikistan ve Çin ‘dir. Ülkenin coğrafi yapısı genellikle dağlı bölgelerdir. Tien Shan dağları da buradadır. Pembe granit ile mavi buzdan oluşan dört koşe kesilmiş bir piramittir ve gün batımındaki kızıl renginden dolayı ”Kan Dağı ” olarak yanı sıra ”Han Tanrı ” yani büyük tanrı olarak isimlendirilmiştir.Kırgizistan başkenti olarak isimlendirilmiştir. Kırgizistan’ın başkenti ise Bişkek’tir. Bişkek’in çevresi, yemyeşil bir şehirdir. Her yerde parkları olan başkent beni büyüledi .Yürüyerek saatlerce dolaşabilirsiniz. Müzeler , tiyatrolar ve heykellerli olan harika bir ülke. Meydanında çok büyük anıt var ve Kırgız halkının ünlü Manas Destanı’na aittir. Meydanda dolaşırken ilgimi çeken göçebe çadırları ,keçeden yapılmış çadırlardı. Yazın içleri serin, kışın ise çok sıcak olur içleri. İnsanlar hala bu çadırlarda yaşıyorlar. Yüzyıllar geçse bile kırgız halkının vazgeçmeyeceği, çadırlar, gelenekler halinde devam ediyor. Farklı kültür ve milletlere açık olan bir ülke burada Rus, Kafkaskalı,Türk,Koreli,Çinli vb. kökenliler yaşıyor. Yemekleri de öyle değişik ve leziz ki muhteşem. Kırgızlar genellikle etli yemekler ve hamur yemekleri yaparlar. Mesela oranın mantısı veya hınkalı acayip güzeldir .Tabi milli içeceğimiz ”kımız” ı da unutmadık. Kımız at sütü demektir ancak ben hiç denememiş olsam da sağlık açısından çok fazla faydası olduğunu biliyorum .Devam edecek olursak size en sevdiğim yerlerden ikicisini anlatacağım en sevdiğimi son ayırdım.Şehrin meydanına yakın bir yerde ilgimi çeken bir yer vardı .Anneme sorduğumda ise bana oranın sönmeyen ateş olduğunu söyledi, evet bu ateş asla sönmezmiş . Anlamı ise savaşlarda ölenleri anma yeriymiş. Buraya mutlaka Kırgizistan’daki herkes gelir. Gelin ve damat bile düğünden önce buraya uğrar ve çiçek bırakır. Zaten arkamda da göreceğiniz gibi bir gelin ve çiçek var. Şimdi ise sona bıraktığım en sevdiğim alanı yani dağları konuşalım. Bu şehirde nereye bakarsanız dağları görüyorsunuz .O kadar güzel manzarası var ki anlatılamaz bir yer. Benim gittiğim yerin adı Ala Arça idi. Dağlara doğru giderken akar suları ve ırmakları izlemeye doyamıyordum. Dağların etekleri yemyeşil ,tepeleri ise karla doluyu. Burası nesli tükenmek olan hayvanlar ve bitkilerle doluydu. Yaz sıcağından bunalıp buraya gelenler için restoranlar , çadırlar ve piknik alanları düzenlenmişti. Biz dağda annem , kuzenlerim ve teyzemlerle çok güzel vakit geçirdik, aslında oraya giderseniz temiz hava almak ve rahatlıkla akar sulardan su içmek gibisi yok. Eve döndüğümüz de ise anneme ” Sanki cennete gidip geldim.” demiştim. Yani o kadar güzel ki sadece doğanın güzelliğine hayran kalmıştım ben. Turistler de zaten buraya gelmeden gitmezler. Size kısa bir yaz tatilimden bahsettim umarım bir faydası olur bir dahakine sizi de Kırgizitan ‘da görmek dileğiyle görüşürüz!
Kırgizistan’daki Yaz Tatilim
(Visited 178 times, 1 visits today)