Günlerden pazardı ve ben çok üzgündüm çünkü ertesi gün okul vardı, biraz daha tatil uzun olsun istiyordum. Çünkü sınavlar bitmişti ve çok yorulmuştum. Mutfaktan annem seslendi: ”Kahvaltını yaptın mı Burak?” Evet, diye cevap verdim. Annem de ”Tamam.” dedi ve kahvaltı masasını kaldırmaya başladı. Odamda biraz dinlenmek için kendimi yatağın üzerine attım. Biraz telefona bakmam istedim. Telefonda “ÖZEL ÇEKİLİŞE TIKLA VE KAZAN” yazıyordu. Anneme sordum: ”Anne sence bu bir virüs olabilir mi?” dedim. Annem de “Kesinlikle tıklama çok tehlikeli olabilir.” dedi. Ama ben annemi dinlemedim ve gelen mesajdaki yazıya tıkladım. Bir anda kapının oradan garip bir ses geldi. ”Anne!” diye seslendim. Ama annemden ses gelmedi. Hemen mutfağa koştum annem orada da yoktu. Korkudan polisi aradım cevap yok, komşuya gittim, komşu yok. Etrafta kimsecikler yoktu. Delirecektim. O anda bir yabancı geldi ve ”Şişt!” dedi ve uyku ilacı verdi. Her şey çok hızlı gelişti, kendime geldiğimde havaalanındaydım.
Gözümü bir açtım, dünya çok değişmişti. Artık her şeyi makineler yönetiyordu. Havaalanında her yerde robotlar vardı. Çok garip bir ortamdı. Herkes benim etrafımda toplanmıştı. Çünkü ben dünyanın yöneticisi olmuştum. Şok olmuştum bu olanlar. Ta ki kardeşim yüzüme su döküp ”Uyan abi!” diye seslenene kadar. Meğerse hepsi rüyaymış.