Hep kim milyoner olmak isteri izlemeyi çok sevmişimdir. Çocukluğumdan beri bu seriyi takip etmiştim ve her ailemle izlediğimde yeni şeyler öğrenmeyi sevdiğimden mutlu olmuşumdur. Bundan dolayı bu kim milyoner olmak isterse hep bir konuk olmak istedim. Bu hedefimden aileme bahsettiğim zaman benimle hep dalga geçmişlerdir. “Sen nasıl bu kadar soru cevaplamayı planlıyorsun, daha ödevlerini bile doğru düzgün yapamıyorsun.” diyorlardı. Ben ise dediklerinin doğru olduğunu düşünmüyordum. Ödev yapmak ile kim milyoner olmak isterde konuk olmanın ilişkisini anlayamamıştım. Sonuçta ödev yapmayı sevmediğimden ödev yapmıyordum ve zorlanıyordum. Yeni şeyler öğrenmek beni hiç gerçekten zorlamamıştı. Sadece bana zorla bir şeyler öğretmeyi çalışan öğretmen ve okulları sevmiyordum. Ve kim milyoner olmak isterde bana bundan çok iyi bir seçenek gibi gelmişti. Orada genel kültür soruları enteresan bilgiler vardı. Bana zorla fotosentezle ilgili bir şeyler öğretmeye çalışan öğretmenler değil.
Ve ben de işe koyuldum. Onlara göstermeliydim bu dünyada istediğim her şeyi başarabileceğimi. Ve şu an istediğim de kim milyoner olmak isterde o 12. soruyu görmekti. Bu hedefe ulaşabilmek için elimden geleni yapmaya başladım. Annemlerin ödevlerimle ilgili haklı olduğu bir şey vardı ise bir hedefe ulaşmak için çalışılması gerektiği gerçeğiydi. Ben de okumaya koyuldum. Çalışmak için yapabileceğim tek şey buydu sonuçta. Artık hiçbir zaman beni elimde kitapsız göremezsiniz. Her bulduğum şeyi yazıyı okumaya başladım. Edebiyattan fiziğe, Tolstoy’dan kuantum mekaniğe her şeyi okudum. Böylece sorularda çıkabilecek her konuyla ilgili yüzeysel de olsa bir bilgiye sahiptim.
Artık sıra yarışmanın kendisine hazırlanmaya gelmişti. İnternet sitelerinden yarışma kaydoldum ve beni mülakata sokarlar diye dua ettim. İki ay sonra bana mülakata davetli olduğumu söyledikleri mesajı gönderdiler. Hayatımdaki en mutlu anlarımdan bir tanesiydi. Sonuçta kaç kişi hayatında kim milyoner olmak ister mülakatına katıldığını söyleyebilir ki ? Kendimle gurur duyuyordum ve kendimi daha da hazırlamak için artık daha da fazla okumaya başlamıştım. Artık aklınıza gelebilecek her şeyle ilgili kitaplarla doluydu odam.
Mülakata katıldığımda bana sorulan en önemli soru parayı kazanırsam ne yapacağım sorusuydu ve ben de mülakattaki çalışanların binlerce kez duyduğu aç insanlara yardım ederdim gibi cevaplardan kaçınmaya çalıştım. Parayı kazanırsam kendi oto muayene merkezimi açacağımı söyledim ve bu özgün cevapla mülakatı geçtim.
Yarışma günü gelip çatmıştı artık. Sorular düşündüğümden kolaydı. 12. milyon dolarlık soruya a cevabını verdiğimde Kenan Bey “Son kararın mı ?” diye sordu. Ben de evet diye cevap verdim. Sorunun doğru çıktığını öğrenip beni sorgulayan herkese bir ders vermiş oldum.