Bir robot düşünün her yerden ne kadar uzak olursa olsun uzaktan kontrol edebileceğiniz bir robot. Böyle bir robot yaptım ve ona yaşattığım maceraları anlatacağım size:
Robotu ilk çalıştırdığımda evin içinde biraz gezindirdim bu şekilde başarılı olduğu için dışarı çıkardım ve orada denedim. Orada da başarılı oldu. Son olarak markete gönderdim ve bunu da yaptı. Bu sefer çok daha uzak bir yere götürdüm: komşu ilimize. Oraya varır varmaz hemen en sevdiğim yerlere götürdüm. Bu kadar yer görene kadar aradan bir hafta geçmişti ki gazetede bir NASA ilanı gördüm: “Uzaya gidecek kadar iyi robot sistemi aranıyor.” Bu haberi hemen fırlayıp anneme ve babama gösterdim. İkna etmek zor da olsa onaylarını alınca hemen iletişime geçtim. Robotumu onlara biraz anlattıktan sonra kabul ettiler ve kargolamamı istediler. İstedikleri gibi de yaptım NASA’da gerekli testlerden geçince uzaya gönderilecek robot olarak seçildi ve fırlatışa beni de davet ettiler. Üç ay sonra ordaydık geminin uzaya fırlatılmasına saniyeler kalmıştı. ÜÇ-İKİ-BİR gemi havalanmıştı ve bir süre sonra gözden kaybolmuştu. Robotum artık insanlığa ışık tutacak bir makine olmuştu.