Farkında mısınız? Saniyeler dakikalara, dakikalar saatlere günlere aylara karışıyor ve tüm bu yaşananlar olup biterken maalesef bunları uzaktan bir yabancı gibi seyrediyoruz.Peki ama neden? Tüm hayatımız gözlerimizin önünden su gibi akıp geçerken elimizden sadece izlemek mi geliyor? Bir oda düşünün, bu odada sadece üç şey olsun.Bir kalem,bir kağıt bir de ahşaptan bir kapı olsun bu odada.Ne zaman ki bir şey öğrendin eline kalemi alıp yazmaya başlarsın ve yazarsın da yazarsın çünkü yaşadığın süre boyunca hayat sana bir öğretmen gibi bir sürü şey öğretiyor. Ama ne zaman ki sen kendin yaşayarak öğreniyorsun işte o zaman kapı sonuna kadar açılıyor bir daha kapanmamak üzere.O zaman da dışarı çıkıyorsun ve bunun sadece senin çaban sayesinde olduğunu biliyorsun.Bu duyguyu yaşamanın tadına başka hiçbir yerde varamazsınız.Ama bu iyi senaryo ve biliyoruz ki her film iyi bitmiyor.Eğer ki sen o kağıda yazdığınla yetinir ve kapıları aralayıp dışarı çıkamazsan işte o zaman hayat bir davetsiz misafir gibi çat kapı gelir ve ömür boyu cezanın sürdürür işte o zaman kafandan bu odada yaşarsın dışarıya kapalı ne olduğunu bilmez ve bilemez bir halde devam edersin yoluna ta ki o yol bitinceye kadar.O zaman da yazmaya çalışırsın, daha yolun olduğunu kendine inandırmaya çalışırsın ama içinden ne kadar reddetsende bilirsin yolun bittiğini,kaçacak hiç bir yerin kalmadı ya da düşeceğin daha derin bir yer elinde kağıdın,kalemin birde kapın var.İç dünyandan çıkman gerekir o zaman ama bu öyle düşündüğün gibi kolay olmayacaktır çünkü sen şu ana kadar hiç odadan çıkmadın ki,bilmiyorsun karşına ne çıkacağını.Korkuyorsun ama bunu kendine yediremeyecek kadar gururlusun.Çıkıyorsun dışarı ve araştırıyorsun etrafı.Buranın odandan çok daha büyük ve yeşil olduğunu fark ediyorsun ve içinde bir merak ateşiyle yürümeye başlıyorsun.Yürüyorsun, yürüyorsun içindeki merak yerini yavaş yavaş temkine bırakıyor ama yürümeye inatla devam ediyorsun vücudun seni dinlemeyene kadar yürüyordun.Akşam olana kadar yürüyorsun ve tam da yorgunluktan yere düşecekken bir şey görüyorsun.O an ki ruh halini anlatamıyorsun çünkü bir anda yaşadığın onca şeyin ardından bir yalanı yaşadığını anlıyorsun.Bir kapı daha çıkıyor karşına çünkü.Bu kapı diğer kapının aksine üzerinde “İçeri gel davetsiz misafir” yazıyor.Bir de bakıyorsun ki bu sefer sen davetsiz misafir oluşmuşsun.Ama hala emin değilsin.Bu kapı bunu nasıl biliyordu? O neden bir anda “davetsiz misafir “ oluyordu? Tüm bunları kafasında düşünüyorsun.Biraz fazla düşünmüş olacaksın ki tüm bunları kafanda kurguladığın bir hayal olduğunu unutuyorsun.
Kendini unutma
(Visited 104 times, 1 visits today)