Merhaba ben Ahmet bugün benim için çok önemli bir gün çünkü yarın hayatımda ilk kez bir münazara yarışmasına katılacağım. Biraz kendimden bahsetmem gerekirse Eskişehir’in Sivrihisar ilçesine bağlı bir köyde doğdum. Bu münazara hevesi ise köyümüze bu sene gelen Ali öğretmen sayesinde başladı. Ali öğretmen aslında Türkçe öğretmeni ve münazara alanında çok başarılı. Bizim köy okuluna geldiği ilk gün bize aranızda münazara ile ilgilenen var mı diye sordu ancak ben ve bütün arkadaşlarım ne olduğunu dahi bilmiyorduk. Ali öğretmen bu duruma çok şaşırdı ve hemen bize anlatmaya başladı. Hepimizin çok hoşuna gitmişti ve Ali öğretmen dedi ki: Eğer çok çalışırsanız yıl sonu yapılan münazara yarışmalarına katılabilirsiniz. Daha sonra yapılacak olan münazaranın konusunu açıkladı ve konu benimde yakından ilgilendiğim bir konuydu: “Organlarımız” İşte o günden beri çalıştık çalıştık ve bugüne kadar geldik. Artık yarın emeklerimizin karşılığını alma vakti. Uyuyup uyanacağız ve yarın neler olacağını hepimiz birlikte öğreneceğiz.
Sunucu: Evet değerli izleyenler bugün ki programımızda çok değerli konuklarım var. Karşınızda Beyin, Akciğer, Kalp ve Böbrek. Bugün konuklarımla birlikte hangi organın vücudumuz için daha değerli olduğunu tartışacağız. Evet Beyin önce senden başlayalım. Ne düşünüyorsun bu konu hakkında.
Beyin: Yani gelirken konuşacağımız konunun çok önemli olduğunu söylemiştiniz. Böyle bir iş için benim gibi çok çalışan bir kişiyi meşgul etmeniz çok saçma. Tabii ki de en önemli organ beyin. Zaten ben olmazsam diğer organların ne önemi kalır ki. Mesela Böbrek ben olmazsam sen kan süzebilir misin?
Böbrek: Ayıp ediyorsun bak şu an. Ben olmazsam vücuttaki kan temizlenemez. Kirli kan dolaşıp durur. En sonunda hiçbiriniz çalışamaz hale gelirsiniz. Hem sen sadece yönetim kısmında varsın. Her şey sadece yönetim ile olmuyor maalesef. Her şeyi yaparım çok yetenekliyim diyorsan bir de günde 200 litre kanı sen süz de görelim.
Kalp: Böbrek ben olmazsam seni süzebileceğin kan bile pompalanamaz. Yani öyle yaptığın işi çok büyük bir şey olarak görme.
Böbrek: Ya arkadaşlar ben öyle bir şey mi dedim. Beyin kendisinin en önemli organ olduğunu düşünüyor. Ben sadece bunun yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Akciğer: Bak şimdi bu konuda da böbrek haklı. Ben olmasam beyin hiçbir şey yapamaz. Sadece beyin değil hiçbiriniz hiçbir şey yapamazsınız. Beni vücuttan üç dakika çıkarırsanız hiçbir organ işlevini yerine getiremeyecek hale gelir.
Beyin: Bir kere ben olmasam sen ne zaman hızlı nefes alacağını ne zaman yavaş alacağını ayarlayamazsın. Hepimizi mahvedersin.
Böbrek: Arkadaşlar neredeyse bir saattir gözümüzün önünde olan bir cevap için tartışıyoruz. Biz hepimiz bir bütünüz birimiz olmazsa hiçbirimiz olamayız. Bu durumda bile biz hala birbirimizle tartışıyoruz. Asıl biz birbirimizi koruyup kollamalıyız.
Sunucu: Evet, Böbrek çok doğru bir noktaya değindi. “Bu haftaki Tartışma Saati” programı konuklarımız organlardı. Bizi izlediğiniz için teşekkür ederiz. Haftaya tekrar görüşmek dileğiyle.
“Ahmet hadi kalk yavrum geç kalacaksın. Daha kahvaltı yapacaksın hadi Ahmet.” Bu sözler üzerine irkilerek uyandım. Rüyamda tartışma programında bir nevi münazara yarışması gördüm. Artık bu iş bilinç altıma kadar işledi diye düşünüp hemen kahvaltımı ettim. Sırada o yarışmaya katılıp bütün bir yıl verilen emeklerin karşılığının alınma zamanıydı.