Sıradan bir geceydi. Ailemle yemek yedikten sonra dişlerimi fırçalayıp yatağıma yattım. Başımı yatağa koyduğum an derin bir uykuya girdiğimi fark ettim. Ben, rüyamda bir bahçedeydim ve bir göl vardı ama, bu sıradan bir göl değildi! Gökkuşağı gibiydi. Göle doğru gittiğimde bir cisim geldi ve beni içine çekti. Bambaşka bir yere gelmiştim. Orada yer çekimi yoktu. Her yer pembe idi. Dondurmalar, şekerler, lolipoplar ve daha fazlası havada uçuşuyordu. Birden yer çekimi durdu ve benle beraber tüm şekerler yere düştü. Sonra tekrar gökkuşağı rengindeki göle gelmiştim ve sonra aniden eve geldim. Ama annem, babam, ablam hepsi bana kötü davranıyordu. Beni umursamıyorlar, görmezden geliyorlardı. Birden camı kırarak evimize bir süper kötü geldi ve ailemi geçici bir süre bayılttı. Tam beni de bayıltacakken her şey dondu. Sonra bir mucize oldu. Bir el usulca omuzuma dokundu ve dedi ki ‘’ Kendine güven. Çünkü kendine güvenirsen her şeyin üstesinden gelirsin.’’ Bu sesi ve bu sözü hatırlıyordum. Evet, evet oydu! Ananem. O da hep aynı şeyi söylerdi. Bu ses de onun sesiydi. Arkama döndüğümde hiçbir şey yoktu. Herkes başımda toplanmıştı. Annem dedi ki:
- Kızım, gece etrafında dönüp durdun. Kötü bir rüya gördün sanırım.
- Bak sana kimi getirdim. Onu görünce mutlu olacaksın dedi. Birde ne göreyim! Karşımda neredeyse altı yıldır görmediğim büyük ananem duruyordu.
O da artık aileden biriydi. Artık, rüyamda olduğu gibi kendime güveniyordum. Bazen kendime o kadar da çok güvenmiyordum çünkü bu olayların kötü sonuçlanabileceğini hissediyordum.
Bennu Uçar
3/B