Hepimiz, hayatımızın bir bölümünü gelecek kaygısıyla geçiririz. Peki kaygıya sebep olan nedir? Kendinden emin olamamak, yargılanma, küçük görülme ve karşılaştırılma korkusu gibi devam ettirilebilir. Bu gibi sebepler kişinin kendisini ortaya koyma isteğini de azaltır, en azından çoğu şeyi başarana kadar kendi önümde olan engeller yüzeysel olarak verdiğim örneklerden oluşuyordu. Kaygı benim başarıma ilerleyen yoldaki trafik ışıkları gibiydi. Ve sanırım kırmızıda takılı kalmış. Peki bu durum beni hedeflerime ulaşmaktan alıkoyabilecek miydi? Şu an başardığım çoğu şeyin arka perdesine döndüğüm zaman yaşadığım sıkıntı ve zorlukları gücü gücüne hatırlayabiliyorum. Hatırlaması bile zor iken yıllar geçtikten sonra umrumda dahi olmayacak zorluklar için vazgeçmeye değmezdi. Bu fikirleri değerlendirdiğim ilk anın, o andan sonraki hayatıma tamamen hükmedeceğini hiç düşünmemiştim. Çünkü şu ana kadar kimse başarıyı kolaylıkla elde etmedi, edemezdi. Öyleyse bu trafik ışığı nasıl düzelirdi? Öncelikle duruma sebep olan etmenleri belirlememiz gerekirdi. Ve bu hiç de zor olmamıştı. Kendime engel olan, bu duruma düşmeme neden olan tek vesile bendim. Bu sonuca ulaşmam zor olmamıştı, en başından beri diğer insanların düşünceleri benim için pek önemli değildi çünkü. Bu durumda ben devresi atan bir trafik lambası gibiydim. Herhangi bir dış etki olmadan kendi içimde arızalanan bir trafik lambasıydım. Bu durumda kendimi de diğer insanlar gibi görmeliydim ve düşüncelerimi küçümsemeliydim, neden mi? Kendimi ne kadar yargılasam da yaptığım işlerin sonunda diğer insanlar tarafından tebrik edilirdim. Kendimi yargılamış olmam sadece bende geri çekilme iteği uyandırırdı. Dolayısıyla herhangi bir yargının artık önemi yoktu, olmamalıydı. Tabii ki de olumsuz yargılanmalar her durumda kaçınılmazdı. Fakat insanlar hep böyle değil miydi zaten? Kendileri ortaya bir şey koymaz fakat koyanları yargılama gücünü kendine hak görürdü. Şahsen ben Amerikalı Amiral Hyman George Rickover’ın şu sözüne çok hak veririm; “Küçük insanlar kişileri, ortalama insanlar olayları, büyük insanlar ise fikirleri konuşur.” Yani ne olursa olsun yargılanmaktan korkmayın, çünkü bu yargı yapıcı bir yargı değilse küçük insanlar tarafından yapılan bir eleştiridir. Bana sorarsanız yapıcı olmayan bir düşünce kimseye bir katkı sağlamaz. Peki sizce bir güruhun yaptığı eleştiri mi size katkı sağlar yoksa bayındır insanlar tarafından yapılan eleştiri mi? İşte bu yüzden arızalanan aletlerle bilgili ve deneyimli kişiler ilgilenmelidir, özellikle de söz konusu trafik lambaları gibi insanların hayatına yön verebilecek bir alet ise.
