İnsanlar sadece düşünce topluluğundan mı yoksa yalnızca duygu topluluğundan mı yoksa her ikisinden mi geliyor?
İnsan dünyası; hem ekosistemlerde hem de felsefede en gelişmiş varlık olarak kabul edilir, ancak aslında kendi içinde çok karmaşıktır. Bir erkeğin doğumu, içinde bulunduğu duruma bağlı olarak bile, hayatını yöneten bazı kararların sonucudur. Bu yüzden her yaşta ve her an yaptığımız seçimler önemlidir. En zor kısım, doğru kararı verip vermediğimiz. Bu doğru kararları verebilmek için kendinizi tanımak çok önemlidir. Kendi ilgi ve isteklerinin farkında olmayan insan, hayatında ve kariyerinde kendisini kendisinden başka biri olmaya iten sağlıklı kararlar veremez. Bu en üzücü durumdur.
Günümüze kadar çok geniş bir alana yayılan sosyal medya tezahürü, bu trajik durumun ana sebebidir. Sosyal medyada güzel olma ya da insanların var olmadığını gösterme alışkanlığı insanları birbirini kopyalamaya itiyor. Bu durum toplumsal beklentilere uyma baskısı oluşturmaktadır. Özellikle bu günlerde kendinizi başkalarıyla karşılaştırmaya çalışmak ya da daha önce hiç olmadığınız biri gibi olmaya çalışmak çok yaygın. İnternette hayran olduğumuz insanlar gibi yiyip içmek, tarzımız olmadığı halde onlar gibi giyinmeye çalışmak küçük de olsa birer örnektir. Karşı taraf bunun farkında olmasa bile aslında kendine yapılan en büyük saygısızlıktır. Sözde saygısızlık, kişinin kendi düşünce ve isteklerini hiçe sayması, hayran olduğu veya özendiği kişinin hayatını kendi yaşam biçimi olarak almasıdır.
Kendinizi bilmek, başkalarını anlamaya çalışmaktan her zaman daha önemlidir. Sır, kendinizi kabul etmek, kendinizi tanımak ve gerçekten kendiniz olmanıza yardımcı olan şeyleri belirlemektir. Herkes aynı şeylerde iyi değildir veya aynı şeylerde iyi değildir. Bu senin yaratıcılığın. Hâlâ başka biri mi olmak istiyorsun yoksa kendin olmaya mı karar veriyorsun? Kendinizi karşılaştırmanız gereken tek kişi kendinizsiniz. En önemli kişi siz olduğunuz için, her günün üstesinden gelmeniz ve dün olduğunuzdan daha iyi bir insan olmaya çalışmanız gerekir.