Her zamanki gibi normal bir gündü. Okula gitmeden önce beslediğim sokak kedileri için biraz yiyecek aldım ve evden çıktım. Ev ve okulum arası pek de uzun olmadığı için ilk defa ailemden izin alarak bu sefer yürüyecektim. Aslında bu beni biraz heyecanlandırıyordu çünkü daha önce tek başıma bir yere yürüyerek gitmemiştim. Yolda bana sokak kedileri arasında favorim olan Afrodit -tabii ki bir isim verdim- bana eşlik etmek için yanımda yürümeye başladı. Yunan mitolojisini çok severim. Afrodit’in ismi de buradan geliyor zaten. Aslında pek de sokak kedisi sayılmaz, şu an da altı aylık fakat biz onu üç aylıkken sahiplenmiştik. Yani teknik olarak benim kedim. Okulumun açılmasına daha bir buçuk saat olduğu için bir markete uğramaya karar verdim. Biraz ilerde bir tane vardı. Oraya girdim ve kendime bir tane çikolata aldım. Okulu beklemek yerine çikolatamı açtım ve yemeye karar verdim. Bir banka oturdum. Afrodit de yanıma geldi. Onun için yanımda biraz mama getirmiştim zaten. O mamasını yerken ben de çikolatamı yedim. O anda aklıma bugün kontrolü olan matematik ödevimi evde unuttuğum aklıma geldi. Olabildiğince hızlıca eve dönmeye çalıştım. Siteye vardım. Apartman bloğumuza geldim, şifreyi girdikten sonra ben de içeri girdim. Asansör bozuktu. Bu nedenle merdivenleri kullanmam gerekti. Afrodit hemen arkamda beni takip ediyordu. Ta ki o kapının önüne gelene kadar. Kedim küs olduğumuz komşumuzun kapısına doğru koştu ve gözden kayboldu. Kapı zaten aralıktı ve açıldı. İçeriden tuhaf bir koku geliyordu. Hani bir eti buzdolabına koymayı unutursunuz ve sıcakta çürür ya. Aynı o kokuyu anımsatıyordu. İçeri girdim koku dayanılmazdı nefes alamadım. ”Kimse yok mu?” diye sordum. Fakat bir cevap alamadım. Ama Afrodit’in sesini duydum. Kedi korkmuş bir şekilde koltuğa bakıyordu. Koltuk üç kişinin rahatça oturabileceği bir genişliğe sahipti. Koku koltuktan geliyordu. Sanırım altında saklama alanı olan koltuklardan. Hem kokuya dayanamıyor hem de o koltuğun altında ne olduğunu çok merak ediyordum. İçimden bir ses, Afrodit’i de alıp buradan hemen uzaklaşmamı, önce polisi ailemi arayıp güvenli bir yere geçmemi sonra da polisi aramam gerektiğini söylüyordu. Ama ben o koltuğun altında ne olduğunu öğrenmek istiyordum. O kokunun kaynağı neyse daha da kötü kokacağından koltuğun önünde değil kenarında durdum. Ve açtım! Koltuğun altında bir sürü çöp poşeti vardı. Bu çok mantıksız. Biri neden çöplerini koltuğun altında saklamak istesin ki? Evde durulacak gibi değildi çok kötü kokuyordu. Afrodit’i kucakladım ve evden çıktım. Daha bir saatim olduğu için ve bu kokudan kurtulmak için eve gidip güzel bir duş aldım. Afrodit’in de temizlenmesine yardım ettim ve bu olanları aileme anlattım ve ardından Afrodit’in mamasını koyduktan sonra anneme beni okula bırakmasını rica ettim. Az daha ödevimi unutuyordum.
Kendi Yolundan Şaşma
(Visited 41 times, 2 visits today)