Ben olsam odamı şöyle düzenlerdim: Bir duvara Türkiye haritası koymak isterdim. Odama misafirliğe gelenlere Türkiye’nin nasıl bir ülke olduğunu, hangi şehirlerin nerede olduğunu gelenlerin bilmediğini düşünerek hareket ederdim. Diğer duvarlara ise ailem ile geçirdiğim anılardan oluşan bir resim sergisi yapmak isterdim. Masamı odamın balkonundan bir dolap geride olacak şekilde yerleştirirdim. Masamın altına çöp kutusu koyardım. Masama kalemlerimi, kumbaramı ve bir de zamanı takip etmek için bir saat koyardım. Masama kitaplarımı koyacak 6 bölmeli bir kitaplık da yapmak isterdim. Yatağımın duvara yakın olmasını isterdim. Yatağımı Beşiktaşlı bir yatak örtüsü ve yastık kılıfı ile süslerdim. Dolabımın yatağımdan inince rahatça kalkabileceğim bir uzaklıkta olmasını isterdim.
Güzel bir odanın kurallara ihtiyacı vardır. Bu yüzden benim odamdaki herhangi bir eşyayı almak için herkesin benden izin alması gerekir. Eğer biri beni rahatsız ederse odama girmesine izin vermem çünkü beni üzenleri görmek istemediğim için odama girmesini de istemem. Sakinleşince ben odamdan kendi isteğimle çıkarım. Odamın kurallarına uymayanları uyarırım.
Odam aynı zamanda benim eğlendiğim bir yerdir. Odamda dans ederim, oyun oynarım, yatağımı çadır yaparım. İşte anlattığım gibi odam benim özel alınımdır. Odamdayken kendimi güvende hissederim.